Girişimcilere, Türkiye'nin Cazip Olduğunu Anlatıyorum

Hollanda Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı David M. Naves Türkiye’nin büyüyen ve genç nüfusu ile önemli bir pazar olduğunu belirterek, “Ben her zaman Hollandalı girişimcilere Türkiye’nin yatırımlar için çok ilgi çekici bir ülke olduğunu anlatıyorum” dedi. Naves, Türkiye’nin coğrafi konumuyla Avrupa dışı yeni pazarlara girmek isteyenler için de önemli bir sıçrama tahtası olduğunu söyledi.

Dünya gazetesi yazarı Canan Sakarya'nın Hollanda Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı David M. Naves ile yapmış olduğu soru-cevap şeklinde ki söyleşisini sizlere sunuyoruz. 

Hollanda Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı David M. Naves Türkiye’nin büyüyen ve genç nüfusu ile önemli bir pazar olduğunu belirterek, “Ben her zaman Hollandalı girişimcilere Türkiye’nin yatırımlar için çok ilgi çekici bir ülke olduğunu anlatıyorum” dedi. Naves, Türkiye’nin coğrafi konumuyla Avrupa dışı yeni pazarlara girmek isteyenler için de önemli bir sıçrama tahtası olduğunu söyledi.

-Türkiye’nin, en önemli yatırım ve ticaret partnerlerinden biri olan Hollanda ile ticari ilişkilerinin gelişiminden söz eder misiniz?

Hollanda ve Türkiye uzun ve zengin bir geçmişi paylaşıyorlar, ilk tarihi bağlar 17. Yüzyıla kadar uzanıyor. Türkiye’nin ilk Hollanda Büyükelçisi olan Cornelis Haga İstanbul’a Mayıs 1612′de geldi. Türkiye, Cornelis Haga’nın büyükelçiliğini kabul ederek Hollanda’yı tanıyan ilk ülke oldu. Hala Hollanda Senatosu’nun tavanındaki resimde Hollanda’nın dostları arasında Türkiye’yi en ortada görebilirsiniz. Bana geçen sene Hollanda Büyükelçiliğinde ekonomi danışmanı görevini teklif ettikleri zaman büyük bir onur duydum.

Ticaret bizim bağlarımızda her zaman anahtar element olmuştur.Unutmamalıyız ki, Hollanda çok büyük bir Türk kökenli popülasyona da ev sahipliği yapıyor. Bu insanlar, her zaman büyüyen ekonomik ilişkilerimizde tam anlamıyla bir itici güç oluşturuyor. Ticari ilişkiler dışında, her yıl 1.1 milyona yakın Hollandalı turist Türkiye’yi ziyaret ediyor.

Hollanda, yılın ilk yarısında Türkiye’nin ihracat pazarları arasında 11. sırayı aldı, geçen sene 12. sırada yer alıyordu. 2010 yılında toplam ikili ticaret 5.6 milyar doları aştı. 2001′den beri rakam 3 katına çıktı. Türkiye’nin ihraç ettiği ürünler tekstil, hazır giyim, tarım ve gıda maddeleri, ulaştırma malzemeleri, plastik, lastik ve makineler. Bunların içinde daha sofistike mallara geçiş dikkat çekiyor. Genel olarak her geçen gün Hollandalı firmaların lojistik, mühendislik, doğa ve enerji gibi alanlara ilgilerinin arttığını görüyoruz.

Türkiye Önemli Bir Pazar

-Son yıllarda Türkiye’ye gelen Hollandalı firmaların sayısı ve yatırımları hakkında bilgi verir misiniz?Hollanda, sürpriz olmayan bir şekilde toplam para girişi ve yabancı ülkelere yapılan direkt yatırımlar açısından dünya çapında birinci sırada yer almakta. Çünkü Hollanda rekabetçi bir mali yapıya sahip. Vergi sistemimiz dünya vergi planlamasında kullanılabilecek özelliklere sahip.

2002 yılından bu yana Türkiye’deki toplam doğrudan yatırım önemli bir oranda artış gösterdi. Avrupa Türkiye için yabancı doğrudan yatırım açısından önemli bir kaynak. 2011′in ilk yarısında yabancı doğrudan yatırımın yüzde 90′ı Avrupa’dan geldi. Bu dönemde Hollanda bu ülkede ki toplam yabancı doğrudan yatırımlarda yüzde 5.5 paya sahip. Türkiye her zaman Hollanda’dan yabancı doğrudan yatırımlar açısından önemli bir varış yeri oldu. Hollanda, 2005-2010 yılları arasında yüzde 19 payla yatırımcılar listesinin başında geldi. Karşılaştırmak gerekirse, Amerika Birleşik Devletlerinin payı yüzde 9. Ben her zaman Hollandalı girişimcilere Türkiye’nin yatırımlar için çok ilgi çekici bir ülke olduğunu anlatıyorum. Türkiye, büyüyen ve genç nüfusu ile önemli bir pazar. Ekonominiz hızla gelişmekte ve kişi başı milli gelir yükselmekte. Aynı zamanda Türkiye coğrafik konumundan dolayı Avrupa dışı yeni pazarlar için önemli bir sıçrama tahtası durumunda. Buraya yatırım yapmak büyük fırsatlar doğurur.

-Türkiye’de faaliyet gösteren Hollanda’lı, Hollanda’da faaliyet gösteren Türk firmaları açısından durum nedir? Türk firmalarının Hollanda’ya ilgisi nedir?

Kümülatif şartlar çerçevesinde, Hollanda Türkiye’de yabancı yatırım açısından ilk 3′ün içine girmekte. Küçük bir ülke için (boyut olarak) bu beni gururlandırıyor. Ekonomi Bakanlığının istatistiklerine göre Mayıs 2011 itibariyle Türkiye’de bin 932 adet Hollandalı sermaye şirketi faaliyette bulunmakta. Bunların bazıları olan Philips, Royal Dutch Shell, Akzo Nobel ve Unilever gibi eski şirketler on yıllar boyunca Türkiye’de mevcudiyetlerini sürdürmekte.

Ancak, Türkiye’de konuşlu Hollandalı sermaye şirketinin sayısı ile ilgili dürüst olmam gerekir. Daha evvel bahsettiğim gibi Hollanda’nın gözde yatırım atmosferinden dolayı yatırımların büyük çoğunluğu Hollanda üzerinden gitmekte. Hollanda, Avrupa içinde pazarlara hizmet eden stratejik bir lokasyona sahip.

Bahsedilen avantajlardan dolayı bir sürü Türk şirketi Hollanda’yı seçti. Anadolubank NV, TEB NV, Credit Europe Bank, Demir Halk Bankası Hollanda, Garanti İnternasyonal NV, Yapı Kredi Hollanda NV, Akbank NV ve İşbank gibi 10 Türk Bankası Hollanda’ da faaliyet göstermekte. Bunun yanı sıra Lotus Jeans, Organik Kimya, Vestel Elektronikleri, Anadolu Efes Biracılık ve Hitit Grup gibi şirketler ülkemize yatırım yaptılar. Türk şirketlerinin artan taleplerini karşılamak için Hollanda hükümeti 2009 yılında İstanbul’da yabancı doğrudan yatırım ajansını kurdu. Bu ajans Türk şirketlerinin Hollanda’da iş yapmaları için yardımcı olmakta. Avrupa’da bir iş başlatmayı düşünenler benimle Hollanda Elçiliğinden veya İstanbul’daki NFIA ofisinden Deniz Mısır vasıtasıyla temas kurabilirler.

Hollanda’nın yatırım şirketlerinin, Türkiye’de yaptıkları sektörel faaliyetler ise emlak, su konusunda alt yapı, mühendislik, finans, ICT, yayıncılık ve tekstil olarak sıralanmakta. Dünya çapında öne çıkan Hollanda şirketleri farklı sektörleri temsil etmekte. Hollanda bankaları ve finansal hizmet şirketleri son birkaç yıldır büyük çapta birleşmeler ve satın almalar yaptılar. Bugün iyi bilinen isimlerden ING Bank, Eureko ve Atradius gibi 20′den fazla Hollandalı sermaye şirketleri bu konuda faaliyet göstermekte.

Başbakan Yardımcısı Geliyor

-Hollanda şu anda AB’de yaşanan mali krizden ne ölçüde etkilendi?Kriz sizce Hollanda- Türkiye ticari ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Hepimizin krizden, öğrendiği bir şey varsa, o da küresel bir ekonomide dünyanın diğer bölümlerinde gerçekleşen ekonomik etkilerden kaçamazsınız. Hükümetim girişimciliği ve inovasyonu desteklemeye özel ilgi göstererek ekonomik büyümeyi canlandırmaya odaklanmış durumda. Bu, Türk ve Hollanda devletlerinin güçlerini birleştireceği bir alan olmalı. Elbette, bütçe kesintisi, ekonomiyi sağlıklı tutmak amacıyla programın bir parçası olarak yer alacaktır. Hollanda ekonomisi de dinlenme ve istikrara ihtiyaç duyuyor. Geleceğe yönelik tüketici güveni göstergeleri Ağustos’ta bayağı bir düştü ve kriz yılı olan 2009 seviyesine geldi. Bu sebeple, her ne kadar Hollanda ekonomisi istikrarlı olsa da, tüketiciler genel olarak diğer Avrupa ülkelerinde ve küresel ekonomideki gelişmelerden rahatsızlık duyuyor. Sonuçta bu Hollanda’daki tüketici harcamalarının üzerinde olumsuz bir etki oluşturabilir.

Belki bu benim iyimserliğim ancak ben bütün bu gelişmelerin otomatik olarak olumsuz etkilere dönüşeceğini düşünmüyorum. Örneğin, Bakan Bleker’in Mart ayında Bakan Şimşek ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile gerçekleştirdiği görüşmelere eşlik edebildiğim için çok mutluyum Ayrıca bu yüzden Başbakan Yardımcısı ve Ekonomik İlişkiler, Tarım ve İnovasyon Bakanı Verhagen Eylül ayında Ankara’ya ziyaret gerçekleştirecek. Ben Hollanda hükümetinin ve iş camiasının Türkiye’ye öncelikli ülke olarak gösterdiği ilgiden dolayı çok şanslıyım. Ben gerçekten Türkiye-Hollanda ekonomik ilişkileri için büyük fırsatlar görüyorum. İki ülke de kendi belirli bölgelerinde ilgi çekici enerji merkezleri olabilir. İstanbul ve Amsterdam mevki finansal merkezler olarak işbirliği yapabilirler ve Hollanda Türkiye’nin bölgede gıda merkezi olma açısından önemli bir rol oynama isteğine destek olabilir. Veya örnek veriyorum, 2023′te kendi Türk uçağınızı üretmek için olabilir. Hollandalı bir firma Türkiye’ye bunu gerçekleştirmede yardımcı olabilir.

Türkiye Çok Şey Sunabilir

-Türkiye’nin AB üyeliği Konusundaki Düşünceleriniz Neler?

Ekonomik açıdan baktığımızda, Türkiye AB’nin ekonomik büyümesine büyük katkıları olurdu. Geniş ve çok çeşitli bir tüketici pazarı, yüksek ekonomik büyüme, genç, dinamik ve büyüyen bir nüfus ile Türkiye’nin, AB’nin şu anda veya yakın gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik sunacağı çok şey var. Bu yüzden, ekonomi danışmanı olarak ben bu konuya olumlu bakıyorum. Ve biliyorum ki, hükümetimizin de Türkiye’nin üyeliğine yönelik açık bir görüşü var. Hollanda hükümeti, Türkiye’nin müktesebatlara uyumu konusundaki çabalarını ve temel siyasi reformlar yürütmesini desteklemeye devam etme konusunda tamamen taahhüt etmekte. Biz, Matra Programı, ‘Katılım Öncesi Yardım Programı’ ve eşleştirme projeleri şeklindeki AB araçları gibi ikili kaynaklar yoluyla Türkiye’nin reform sürecine yardım ediyoruz.

AB’ye Yakınlık Avantaj

-Türk ekonomisinin durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Her hangi bir risk görüyor musunuz?

2001 ekonomik krizinden itibaren Türkiye etkileyici bir reform serisi uyguladı. Bu reformların sonucu, elverişli bir küresel finans ortamı ile birleştiğinde Türk ekonomisi, 2009 yılı istisnası ile birlikte son 10 yılda sürekli büyüdü. Ve ülke hala sağlam bir ekonomik büyümenin tadını çıkarıyor. GSYİH 2010′da yüzde 8,9 büyüdü ve bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 11′lik bir büyüme gerçekleşti. Bankaların yeniden yapılandırılması bankacılık sektörünün son küresel ekonomik krizi fazla zarar almadan atlatmasına olanak sağladı.

Türk ekonomisinin başka bir avantajı da; AB’ye yakınlığı Balkanlar, Orta Asya, Rusya ve Ortadoğu açısından stratejik konumu. Dahası, yoğun ticari büyüme, güçlü ve kısmen uluslararası etkin özel sektör ve genç, dinamik ve iyi eğitimli profesyonellerden oluşan genişçe bir çalışan kesim Türkiye’nin açık ekonomisinin özellikleri.

Kaynak : Dünya Gazetesi / Canan Sakarya

Sevgi ve Saygılarımla,

Erdem Öztürk / Girişim Haber

Bu içeriği 6.445 kişi okudu.
Kategori: Araştırma / Rapor
Yazar Erdem Öztürk Hakkında

2006 yılından beri bilişim sektöründe Yazılım Uzmanı olarak yer alan yazar, 2010 Eylül ayından itibaren Kurucu Ortak olarak başladığı Girişim Haber servüneninde; 2014 Nisan ayına kadar girişimcilere ve kobi'lere yön veren haberler yayınladı. Yazar kariyerine bilişim sektöründe özel bir firmada Yazılım Uzmanı olarak devam etmektedir.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor