Genç nüfusun sürekli dile getirildiği ve övünç kaynağı olarak lanse edildiği bir ülkedeyiz. Tabi ki bu söylemler tartışılır ve detaylandırılır. Gelişmiş ülkeler için bu genç nüfus kinetik enerji iken gelişmekte olanlar için potansiyel olarak görülmekte. Öyle ki gelişmekte olan ülkelerde genç nüfus girişimcilikle yoğrulursa büyük bir kaynak olarak nitelenmekte.
Genç nüfusun sürekli dile getirildiği ve övünç kaynağı olarak lanse edildiği bir ülkedeyiz. Tabi ki bu söylemler tartışılır ve detaylandırılır. Gelişmiş ülkeler için bu genç nüfus kinetik enerji iken gelişmekte olanlar için potansiyel olarak görülmekte. Öyle ki gelişmekte olan ülkelerde genç nüfus girişimcilikle yoğrulursa büyük bir kaynak olarak nitelenmekte.
Ülkemize baktığımızda girişimcilik adına sığ çalışmalardan öteye geçilebilmiş değil. Genç nüfusu ile övünen ülkemizin elindeki kaynağı nasıl heba ettiğine bir bakalım.
Ancak ülkemizde farklı kollardan girişimcilerin eğitilmesi için az da olsa çalışmalar devam ediyor. KOSGEB ve TOBB gibi kurumlardan sonra Özyeğin Üniversitesi de bu yönde çalışmalar yapıyor.
Goldman Sachs’ın 10 000 Kadın Projesi Özyeğin Üniversitesi girişimcilik merkezinde yürütülmekte. Çalışma ile ülkemizde 340 kadın girişimciye eğitim olanağı sunulması hedefleniyor. Proje katılımcılarının da %20’si web girişim projelerine ayrılmış. Katılımcıların girişimci adayı değil şirketleşmiş girişim sahiplerinin olmasına dikkat ediyorlar. Bunun sebebi de eğitim sonrasında ölçme ve değerlendirmelerle verilen eğitimin girişimlerde başarısını ölçmek.
Fikirler, başlangıç projeleri, girişimler derken daha yapılması gereken bir çok şeyin olduğu aşikar. Girişimci eğitimleri ile beklentilerimiz hayalden gerçeğe döneceğini düşünüyorum. Zira elinde yol haritası olanla olmayan arasında çok büyük bir fark var.