Goldman Sachs Vakfı’nın kadın girişimcileri desteklemek için geliştirdiği programı Türkiye’de uygulayan Özyeğin Üniversitesi, 85 kadına verdiği eğitimle kariyerlerine doping yaptı. Bu yıl için hedef 120 kadına ulaşmak.
Goldman Sachs Vakfı’nın kadın girişimcileri desteklemek için geliştirdiği programı Türkiye’de uygulayan Özyeğin Üniversitesi, 85 kadına verdiği eğitimle kariyerlerine doping yaptı. Bu yıl için hedef 120 kadına ulaşmak.
Türkiye’de 1.3 milyon girişimci var. Ancak bu rakamın sadece 80 binini kadınlar oluşturuyor. Ülke nüfusunun 32 milyonunun kadın olduğu düşünüldüğünde alınacak çok yol olduğu görülüyor. İster eğitimli olsun ister kendi işinin sahibi, Türkiye’de kadınların en büyük eksiği yüreklendirilmek.
Çeşitli kişi, kurum, dernek ve bankalar bu alanda birçok projeye imza atıyor. Bunlardan biri de Hüsnü Özyeğin’in kurduğu Özyeğin Üniversitesi’nde devam ediyor.
Ünlü yatırım bankası Goldman Sachs’ın ön ayak olduğu ve kadın girişimcileri desteklemek amacıyla 22 ülkede yürütülen 100 milyon dolarlık projenin Türkiye ayağını bir yıldır ücretsiz olarak Özyeğin Üniversitesi yürütüyor.
İş adamı Hüsnü Özyeğin’in Goldman Sachs Vakfı (GSF) yöneticileriyle bire bir görüşerek Türkiye’ye taşıdığı program, işletme eğitimi almamış en az 2 yıl deneyimi olan kadınların 3 ay süreli kurslarla kapasitelerini geliştirerek cirolarını ve sağladıkları istihdamı artırmayı hedefliyor. Derslere zaman zaman Hüsnü Özyeğin de katılıyor.
Bu yıl hedef 120 kadın
“GSF 10 bin Kadın” projesinin Türkiye’dekti Program Yöneticisi İmge Kaya, geçen yıl yapılan 1.225 başvuru sonucu seçilen 85 kadının eğitim aldığını ifade ederek 28 Şubat’ta sona erecek başvuruların bu sayıyı aşacağını ve bu yıl 120 girişimci kadına eğitim vereceklerini ifade etti.
Adıyaman’dan gelen var
Kaya, programa başvuran kadınlar arasında yapılan elemede en önemli kriterlerden birinin program sonrası ciro ve istihdam artışının yaşanabileceği işler olduğunu anlattı. Geçen yıl İstanbul dışında 17 ilden katılımcılarının olduğunu anlatan Kaya, “20 saatlik Adıyaman’dan gelen de vardı. Hatay, Adana’dan gelenler de. Katılımcıların yüzde 23’ü İstanbul dışından katıldı. Bu yıl bu oranın artmasını planlıyoruz. Gelecek yıl oranın yüzde 35’e varmasını planlıyoruz. Yol ve konaklama masraflarının katılımcılara ait olduğunu, eğitimin ise tamamen ücretsiz olduğunu hatırlatan Kaya, “Kadınlar eğitim ve iş imkanlarına sahip olsalar da kendilerini yalnız hissediyorlar. Kocasının ‘Hayır gitmeyeceksin’ diyerek üzerine kapıyı kilitleyenler de bu programa bir şekilde dahil oldu. Yalan söyleyerek katılanlar da. Kadınların öncelikle çevreleri tarafından desteklenmesi gerekiyor” dedi.
Program için seçim nasıl yapılıyor?
GSF tarafından belirlenen kriterlerin yanı sıra her ülkenin ekonomik şartları göz önüne alınarak oluşturulan kriter arasında, 2 yıl iş deneyimi olması, iş sahibi değilse program sürecinde sahip olabilecek olması, en az lise mezunu olması gibi şartlar aranıyor. İlk kaba eleme bilgisayar sistemiyle yapılıyor. Küçük detaylara bağlı ikinci eleme Özyeğin Üniversitesi tarafından yapılıyor. Seçilenler önce telefon mülakatına alınıyor. Bu elemeyi geçenler 4 kişilik komite karşısında görüşmeye çağrılıyor. Üniversite seçtiği isimlerin listesini GSF’e onaya yolluyor.
İŞLERİNİN HER ALANINDA PÜF NOKTASINI ÖĞRENDİLER
Ekmeğini ‘taştan’ çıkarıyor
Seda Serdar Bingül. 38 yaşında, evli… Uzun bir süre mimar, şantiye şefi, proje müdürlüğü görevini yapan Bingül’ün hikayesi global krize takınlardan. 2008 yılında ortağı ile atıl durumda bir şirketi satın alarak kendi işinin başına geçen Bingül dergide gördüğü ilanla programa katılmaya karar verdi. Taahhüt işlerinin krize takılması, inşaat sektörünün daralmasıyla proje bazlı çalıştığı mermerde markalaşmaya başladı. Beige & Others adlı şirketin marka çalışmalarını mart ayında tamamlayacak olan Bingül şu bilgileri paylaştı: “ Bu program bize işimizin her alanında küçük tüyolar verdi. Detayları fark etmemi sağladı. Şu an muhasebecime hesap verecek hale geldim. Risk hep var. Önemli olan bu riski kontrollü olarak yönetmek. Bu da büyümeyi getiriyor. Ortağımla birlikte mermer koleksiyonları ile otel, hastane gibi yerlere mermer satıyoruz. 2-8 kişi arasında değişen taşeron kullanıyoruz. Amacım 5 kişinin yer alacağı kendi atölyemizi kurmak. Şu an Hollanda, Kore ile ihracat görüşmeleri yapıyoruz.”
3 yıllık hedefe 1 yılda ulaştı, STK kuracak
95 yılında beri sağlık sektöründe çalışan Neslihan Dolgun Türkiye’de yeni gelişmeye başlayan bir sektör olan yeni üretilen ilaç ve sağlık ürünlerinin testi ve araştırması anlamına gelen klinik araştırmalar üzerine Ethic adlı bir şirket kurarak yola çıkmış. Programa dahil olmadan önce 1.5 aylık bir şirket sahibi olan Dolgun, sertifika programının kendisine yaptığı katkıyı şöyle anlatıyor: “Cirom 15 kat, istihdamım ise 4 kat arttı. Başta 2 kişiydik şimdi 9 olduk. Bu yıl sonunda 15 kişiye ulaşacağım. Proje sayesinde 3 yıl sonrası için koyduğum hedefleri 1 yıla çektim. Programın en güzel özelliklerinden biri de sertifika aldıktan sonra da bir yıl boyunca size koçluk ve danışmanlık gibi alanlarda dersler verip eksiklerinizi kapatıyor olması. Öte yandan neyi nasıl yapabileceğimi gösteriyor. Sadece ders vermekle kalmıyor. Ben bu sayede AB 7. Çerçeve Programı’na başvurdum. KOSGEB desteği aldım. Şimndi amacım insanlara destek olacak bir STK kurmak.”
İşten Haber Kaynaklı haberimizi okurlarımızın ilgisine ve bilgisine sunuyoruz.
Sevgi ve Saygılarımızla
Erdem Öztürk / Girişim Haber