İş hayatında inovasyon dendiğinde öne çıkan en iyi şehirler hangileri? Bu şehirler yeni şirketleri ve akıllı düşünceleri nasıl destekliyorlar?
Dünya genelinde ekonomiler yavaşlarken, şirketler, yatırımcılar ve girişimciler yeni iş alanı, zeki insan ve parlak fikir avına çıkmış durumda. Detaylar haberimizde..
İş hayatında inovasyon dendiğinde öne çıkan en iyi şehirler hangileri? Bu şehirler yeni şirketleri ve akıllı düşünceleri nasıl destekliyorlar? Dünya genelinde ekonomiler yavaşlarken, şirketler, yatırımcılar ve girişimciler yeni iş alanı, zeki insan ve parlak fikir avına çıkmış durumda.
Birleşmiş Milletler ve Insead tarafından bir süre önce yayımlanan Küresel İnovasyon Endeksi, eğitim kurumları, dijital altyapı gibi unsurları dikkate alarak, inovasyonu en fazla destekleyen ülkeleri sıralıyor. Bu verilerden yola çıkarak bir araştırma gerçekleştiren Fortune da, inovasyon için en elverişli yedi şehri belirlemiş. Fortune’a göre “Yeni Silikon Vadisi neresi olacak?” sorusunu sormak yerinde, bundan sonra “Yeni İnovasyon Merkezi Neresi Olacak?” diye sormamız gerekecek.
ZÜRİH (İSVİÇRE): Google ve Yahoo, Avrupa mühendislik merkezlerini kurmak için Zürih’i seçtiler. ABD’li teknoloji devlerinin bu kararı almalarının nedeni Zürih’in sağlam altyapısının yanı sıra, yerel insan kaynağının da son derece eğitimli ve yetenekli olmasıydı. İsviçre, GSYIH başına düşen patent sayısı açısından dünya lideri konumunda. İsviçre hükümeti küçük yatırımcılar için çok fazla program sunuyor. Bu yüzden İsviçre çok sayıda yeni teknoloji şirketine ev sahipliği yapıyor.
STOCKHOLM (İSVEÇ): İsveç’in “Wireless Valley” (Kablosuz Vadi) adını taşıyan Kista bölgesinde yaklaşık 700 yüksek teknoloji şirketi faaliyet gösteriyor. İsveç hükümetinin Ar-Ge harcamaları GSYIH’nın yüzde 3.6′sına ulaşıyor. Ülkedeki yüksek eğitim sisteminin başarısı, önemli bilimsel yayınların ve araştırmaların da sayısını önemli ölçüde artırıyor. Stockholm, Intel, Symantec ve Oracle’ın yanı sıra, Angry Birds’ün yaratıcısı Rovio’nun ofislerine de ev sahipliği yapıyor.
SİNGAPUR: Singapur sağlık teknolojisi alanında önemli bir merkez olmaya hazırlanıyor. Öte yandan hem büyük şirketler hem de küçük girişimciler için destek programları devreye sokuluyor. Program, Ar-Ge yatırımlarına uygulanan vergi kredilerinin yanı sıra, Singapur’un gelişmiş telekom altyapısına ve yetenekli işgücüne ulaşım imkanı da sağlıyor. GlaxoSmithKline, Novartis, Abbott ve Roche gibi sağlık sektörü devleri de Singapour’da büyük merkezler açtılar.
DUBLİN (İRLANDA): Dublin’i öne çıkaran üç unsur var. Bunlar Londra’dan daha ucuz olması; İngilizce konuşulması ve düşük kurumsal vergi uygulaması. “Silicon Docks” adı verilen bölgede Google, Facebook, LinkedIn ve Zynga gibi teknoloji devlerinin uluslararası merkezleri bulunuyor. Twitter da geçtiğimiz yıl Londra ve Tokyo’nun ardından üçüncü uluslararası ofisini Dublin’de açacağını ifade etti. Şirket bu ofisi Avrupa merkezi yapacak. Bu arada her yıl düzenlenen Dublin Web Zirvesi, Avrupa’nın en önemli teknoloji konferanslarından birisi.
KOPENHAG (DANİMARKA): Geçtiğimiz sene bir grup teknoloji sektörü yöneticisi Founder’s House in Copenhagen isimli bir merkez açtı. Bu merkez kapsamında, teknoloji girişimcilerinin yetiştirilmesi hedefleniyor. Merkez, Nokia kampüsüne çok yakın bir bölgede konumlanıyor. Buradaki merkezler aynı zamanda Danimarka’nın önde gelen geliştiricilerinden destek alıyorlar.
OULU (FİNLANDİYA): Helsinki’nin yaklaşık 500 kilometre uzağında yer alan Oulu, Kuzey Finlandiya’nın en kalabalık şehri. 140 bin kişilik nüfusun 18 bini şehirde faaliyet gösteren 800 adet yüksek teknoloji şirketinde çalışıyor. Bu şirketler arasında Nokia, Hintli teknoloji devi Wipro ve ABD’li Pulse da yer alıyor. Şirketler, farklı programlarla inovasyonu destekleyen Oulu Üniversitesi ile işbirliği içindeler.
EİNDHOVEN (HOLLANDA): Intelligent Community Forum düşünce kuruluşu 2011 yılında Eindhoven’ın teknoloji bölgesi Brainport’u dünyanın en akıllı bölgesi seçti. Bölge 100 teknoloji şirketi ve 8 bin araştırmacıya ev sahipliği yapıyor.
Yazar Yorumu: "Ürün ve hizmetlere belkide en fazla katma değeri ekleyen kavram" olan ivonasyon'un (yenilikçilik) farkına varmış ülkeler kendi stratejilerini çizmiş ve aksiyon almış durumdalar. Dünya da durum böyle. Peki biz ülke olarak ne yapıyoruz? Ne yapmalıyız? Bu sorunun cevabını, aldığım bir girişimcilik eğitiminde eğitmen olan Salih Keskin'den dinlemiştim. Namı diğer İnovason Umanı olan Salih Keskin Hoca tam olarak inovasyon ile dertlenmiş bir eğitmen.
Kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ama, Salih Keskin Hoca'nın tamda bu haber içeriğimizle örtüşen yorumunun özeti şöyleydi. Yeri gelmişken kaleme dökmek istedim.
"2023 hedefleri olan; sanayileşme trenini kaçırmış, teknoloji üretim treninin ise son vagonlarında olan, girişimcilik ve inovasyon farkındalıklarını yeni yeni sağlamaya başlayan bir tüketim toplumuyuz. Buna rağmen pratik zeka ve buluşçuluk genlerimizde var. Ancak bilinç ve vizyon eksikliğimizden dolayı bu özelliğimizi sadece gündelik işlerimizde kullanıyoruz. Eğer genç toplumumuzun bu özelliklerini ticari inovasyon yapabilme yeteneğine çevirebilirsek ve "Dünyanın İnovasyon Üssü Olma" vizyonunu toplumumuzun önüne cazip bir hedef olarak koyabilirsek inovasyon treninin lokomotifi bile olabiliriz."
Darısı bizim şehirlerimizin de başına! diyor, Kobi Destek kaynaklı derleme haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.