Türkiye’de aile şirketlerinin sürdürülebilir başarısı ve kurumsallaşması için çalışmalar yürüten Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) ilk ulusal zirvesi “Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi”ni “Ailede Birlik, İşletmede Sürdürülebilirlik” temasıyla İstanbul’da Büyük Tarabya Oteli’nde düzenledi.
Türkiye’de aile şirketlerinin sürdürülebilir başarısı ve kurumsallaşması için çalışmalar yürüten Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) ilk ulusal zirvesini gerçekleştirdi.
Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER), “Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi”ni “Ailede Birlik, İşletmede Sürdürülebilirlik” temasıyla İstanbul’da Büyük Tarabya Oteli’nde düzenledi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Şerife İnci Eren, “Aile şirketleri, ülkemizde toplam GSMH’nın en az yüzde 75’ini yapıyor, istihdamın yüzde 85’ini sağlıyor. Etkin bir aile şirketi kurmak ve onu kurumsallaştırmak sadece ailemize değil, ülkemizin de hedeflerine ulaşmasına destek olacak en büyük katkıdır” dedi.
İşletme sahiplerinden genç nesil üyelerine, konusunda uzman danışmanlardan akademisyenlere 200’ün üzerinde katılımcının izlediği Zirve’de, Borusan Holding’in CEO’su Agah Uğur ve Eti Grup Şirketleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı gibi iş dünyasının önde gelen isimleri, aile şirketlerinin kurumsallaşması sürecindeki tecrübelerini paylaştı.
Üyelerinin sağlıklı ve rekabetçi büyümeleri ile sürdürülebilirlikleri için ihtiyaçları olan bilgi, deneyim, eğitim ve paylaşımın gerçekleşeceği bir ortam yaratmak amacıyla Ağustos 2012’de kurulan Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER), ilk “Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi”ni Büyük Tarabya Oteli’nde gerçekleştirdi. “Ailede Birlik, İşletmede Sürdürülebilirlik” temasıyla düzenlenen zirveyi, İşletme sahiplerinden, genç nesil üyelerine, konusunda uzman danışmanlardan akademisyenlere 200’ün üzerinde katılımcı izledi. TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Şerife İnci Eren, açılış konuşmasında “Aile şirketleri, ülkemiz toplam GSMH’nın en az %75’ini yapmakta ve istihdamın % 85’ini sağlamakta. Aile Şirketlerinin şu anki mevcut yapıları değerlendirildiğinde Türkiye’de 3. Kuşağa geçiş ortalaması yüzde 10’un altında. Etkin bir aile şirketi kurmak ve onu kurumsallaştırmak sadece ailemize değil, ülkemizin de hedeflerine ulaşmasına destek olacak en büyük katkıdır. Bu nedenle bizim görevimiz ailevi olduğu kadar, ulusal ve küresel bir görevdir” dedi. TAİDER’in kurulduğu yıl, 60 ülkede örgütlenmiş Uluslararası Aile Şirketleri İletişim Ağı’nın (Family Business Network International/FBN-I) Türkiye paydaşı olarak kabul edildiğini belirten Şerife İnci Eren; “Geçtiğimiz Ekim ayında Rio de Janeiro’da, FBN-I Genel Kurulu’nda yeni yönetim kurulundaki 12 üyeden biri olarak seçilmem 24 yıldır faaliyet gösteren bir organizasyonun yönetiminde bir yıllık faaliyetlerimiz sonucu söz sahibi olmak TAİDER için gurur verici bir başarı. Bu başarı Türkiye’deki Aile ve Şirketleri’nin gösterdiği ilgi, çaba ve inancın bir sonucudur” dedi.
Zirvenin ana konuşmacısı olan EKU Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Dudaroğlu, “Patronculuk mu, Profesyonellik mi?” başlıklı konuşmasında ailenin; tepe yönetiminin tavır entegrasyonuna, devir planlamasına, profesyonelleşmeye ve şirketin performans etkisi üzerine görüş ve tecrübelerini paylaştı. “Kültür”, “tecrübe” ve “güç”ten oluşan “aile nüfuzu”nun şirketin tüm alanlardaki performansını etkilediği belirten Dr. Mehmet Dudaroğlu “Aile şirketlerinin başarılı bir şekilde gelecek nesillere devri için hem aile çalışanları hem de profesyonel çalışanlar için liderlik ve yetenek geliştirme programları uygulanmalı” dedi. Aile üyelerinin şirket içinde bir görev almadan önce 3-5 yıl kadar başka bir şirkette çalışması gerektiğine inandığını söyleyen Dudaroğlu, konuşmasını “tarlanız varsa içinde, tekneniz varsa dümende ve işiniz varsa mutlaka başında durun” sözleriyle tamamladı.
Aile kültürü şirketin geleceğine yön veriyor
Dr. Mehmet Dudaroğlu’nun konuşmasından sonra zirve paralel oturumlarla devam etti. “Birinci nesilden ikinci nesile geçişte yapılanma” başlıklı paralel oturumda ETİ Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı ve Yönetim Danışmanı Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu, aile şirketlerinde gelecekte yönetimi devralacak insan kaynakları ihtiyacının belirlenmesi ve bu ihtiyacı karşılayacak insanların hazırlanması stratejilerini ele aldı. ETİ markasıyla gıdanın modacısı olduklarını belirten Firuzhan Kanatlı, 2006 yılında oluşturdukları Aile Anayasası ile yönetim kurulunu, icra kurulundan tamamen ayırdıklarını ve müdahale etmeksizin icrayı denetleyen bir sistem kurduklarını söyledi. İcra kurulu başkanının şirket içinden mi yoksa dışından mı olması gerekir sorusuna ise içerden yükselen birinin şirket kültürüne hakimiyeti nedeniyle daha doğru olduğuna inandığını belirten Kanatlı, ETİ İcra Kurulu Başkanı olan Hakan Polatoğlu’nun 14 yıldır şirket içinde farklı görevlerden geçerek bu noktaya geldiğini anlattı. Psikolog ve İletişim Uzmanı Doğan Cüceloğlu ve AGT A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO M.Semih Söylemez’in konuşmacı olduğu “Aile Şirketlerinde Duygusal Sermaye, Kültür ve Değerler” başlıklı paralel oturumda ise aile içinde yaşatılan kültürün, farklılığın ve farklı fikirlerin, etkileşimin, iletişimin ve ilişkinin toplumun geleceğine yön verdiği ve bu kuralın toplumlar gibi şirketler için de geçerli olduğu vurgulandı. Oturumda ailede ve işyerinde “Biz” olmak kavramının yanı sıra gelişen aile, gelişen iş ve gelişen çalışan için “Biz Olmanın” temelleri örneklerle ele alındı.
Agah Uğur: “Profesyonelleşme, ayırt edici bir kimliğe bürünme sürecidir.”
Bir aile şirketinin kurumsallaşma yolunda başarıyla geçirdiği evrelerin anlatıldığı “Aile Anayasasından Kurumsal Yönetime” başlıklı oturumun konuşmacıları Levent Kimya San ve Tic A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Pekşen ve Uluslararası Aile Şirketleri Kurumsallaşma Uzmanı Dr. Haluk Alacaklıoğlu oldu. Oturumda, kurumsallaşma yolunda başarı için yapılması gerekenler “motivasyon”, “ikna”, “aile anayasası” ve “yönetimin icraattan ayrılması” başlıkları altında 4 adımda ele alındı. Paralel oturumlar, Borusan Holding CEO’su Agah Uğur’un aile işletmelerinde profesyonel yapıya geçiş sürecini anlattığı oturumla sona erdi. Konuşmasında aile şirketlerinde profesyonelleşmenin ayırt edici bir kimliğe bürünme süreci olduğunun altını çizen Agah Uğur, “Bir şirketin kişilerden ziyade kurallara, standartlara, prosedürlere sahip olması, kendine özgü davranış biçimlerini, iş yapma usul ve yöntemlerini geliştirmesi gerekir. Bu sayede, şirketin planlı, programlı ve kuralların yazılı olduğu bir “sistem” haline gelmesi amaçlanır. Bu sistemin oluşturulmasında aile üyelerinin profesyonel kişilerle yönetimi paylaşmaları kaçınılmazdır. Ancak profesyonel yapıya geçiş aile ve işletme içinde bir hazırlık ve plan dönemi gerektirir ve belirli aşamalarla gerçekleşebilir” dedi.
Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nin ilk günü IFC-I Başkanı Dr. Artunç Kocabalkan’ın moderatörlüğündeki “Aile Şirketlerinde Karar Alma Süreçleri ve Gelecek Planlaması” başlıklı panelden sonra yapılan değerlendirme konuşmasıyla erdi. Panelin konuşmacıları; Kurtsan Holding Hissedarı Meltem Kurtsan, Kadooğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve TUSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Tarkan Kadooğlu, Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bayraktar ve Arzum A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Murat Kolbaşı oldu. “Kurucu olmak ve geleceği düşünmek”, “hissedarlar arasında hisse temsili kurallarının belirlenmesi” ve “kurumsallaşmadan ne anlıyoruz?” başlıklı konuların ele alındığı panelde aile şirketinde hissedar yapısı oluşturulurken; her bir hissedar grubunu kimin temsil edeceği, bilginin paylaşılmasının sağlanması ilk kuşağın pozisyonu, eşlerin ve çocukların durumu konularının detaylı bir biçimde planlanması gerektiği vurgulandı. Panelde öne çıkan diğer bir konuda genç aile üyelerinin kariyer planlarının aile büyükleri tarafından çizilmesi yerine kendi isteklerine önem verilmesi gerektiği oldu.
Şükrü Ünlütürk: “Zirve, genç nesillere önemli tecrübelerin aktarıldığı bir platform oldu.”
Zirvenin ilk günü, TAİDER Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Ünlütürk’ün yaptığı değerlendirme konuşmasıyla sona erdi. Uluslararası FBN zirvelerini aratmayacak düzeyde etkili ve verimli bir zirve gerçekleştirildiğini belirten Şükrü Ünlütürk; “Aile şirketlerinde genç nesillere bu kadar tecrübenin aktarıldığı bir platform bu güne kadar olmadı. Bu anlamda oldukça faydalı olduğunu düşünüyoruz. Biz genç bir cumhuriyetiz. Ekonomimiz ve şirketlerimiz 80’lerden sonra hız kazandı. Bugün aile şirketlerinde üçüncü kuşağa geçiş oranı yüzde 5-10 arasındaysa daha bu sorunlarla karşı karşıya gelmemişizdir demektir. Dolayısıyla işe şimdiden harekete geçmek ve aile şirketlerinin sürdürülebilirliği için tedbirleri almak, önümüzdeki 10-15 yılda bizi daha da güçlendirecek. Bunları hep birlikte, elbirliğiyle yapabileceğimize olan inancımız sonsuz. Bugün burada birincisini gerçekleştirdiğimiz Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi, bunun en somut örneği oldu” dedi.
Zirvenin ikinci gününde ise aile işletmelerinin gelecek nesillerine özel bir çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştayın “Kuşaklar arası geçiş” adlı ilk bölümünde Uluslararası Aile Şirketleri Kurumsallaşma Uzmanı Dr. Haluk Alacaklıoğlu bir vaka çalışması gerçekleştirdi. Çalıştayın ikinci bölümünde ise FBN-I Uluslararası Gelecek Nesiller Komitesi (NxG International Comittee) Üyesi Tamas Kurti, aile şirketlerinde gelecek nesillerin gerçekleştirdiği uluslararası organizasyon ve aktivitelerle ilgili bilgiler verip soruları cevapladı. Aynı zamanda Avrupa Aile İşletmeleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Macaristan Aile İşletmeleri Derneği Başkanı da olan Tamas Kurti, Uluslar arası Gelecek Nesiller Komitesi’nin 2013 yılında başladığı yeni uygulaması “Yeni Liderler Çemberi” (New Leader’s Circle) programının Türkiye lansmanını da gerçekleştirdi
Haberimizi aile şirketleri olan girişimcilerimiz, iş insanlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.