İnovasyon uzmanı Salih Keskin'in gelişmekte olan ülkeleri bekleyen inovasyon dalgası hakkındaki makalesini siz değerli okurlarımız ile paylaşıyoruz. Detaylar haberimizde..
Önce küçük küçük inovasyon dalgaları vurmaya başladı piyasayı. Tüketici anlayışlarını ve davranış kalıplarını kökten değiştirmeye başladı. Müşteriler yenilikçilikçi olmayan ve Standartları sürekli geliştirmeyen firmaları tercih etmiyor artık. Dolayısıyla tercih edilmeyen firmaların da ayakta kalması mümkün değil.
Büyük inovasyon dalgası ise çok uzağımızda değil. Büyük dalga geldiğinde önüne geleni süpürecek bu belli bir şey. Bunu nereden anlıyoruz: dünyanın en eski ve en güçlü firmalarının kütür kütür gitmesinden.
İstatistiklere göre değişen dünyada her 60 dakikada bir 101 patent müracaatı, her gün 2265 yeni iş girişimi yapılıyor ve yine günde 2131 işletme faaliyetini durduruyor. Yeni girişimcilerin %60’ı ilk 6 aydan sonra faaliyetlerini durdurmakta ve %82’si ise 10’ncu yılını doldurmadan batmaktadır. Ayrıca yeni ürünlerin %95’i piyasada tutunamamaktadır.
Şu anda işlerin temellerinin değişmekte olduğu bir dönemdeyiz. Firmalar ve sektörler için stratejik dönüşüm, değişim noktaları, anları vardır. Bu anları iyi yakalamak önemlidir. ATM’lerin gelişiyle bankalar değişiklik yapmak durumunda kaldılar. Ucuz havayolu birçok hava yolu firmasını değişime zorladı ve hatta birçoğunu oyun dışına attı.
Geçen yazımızda dünyanın en inovatif elli firmasının ilk on tanesiyle ilgili detaylar vermiş ve demiştik ki dünyanın en inovatif ilk on firmasının belli ortak özellikleri var. Bu ortak yanlardan birincisi kesinlikle bildik işleri yapmıyorlar. İkinci ortak yanları, yaptıkları bu işleri bildik yöntemlerle yapmıyorlar. Üçüncü ortak yanları ise bildiğimiz insan kaynağından kullanmıyor ve bunları bildik metotlarla çalıştırmıyorlar.
Dünyanın en inovatif ilk on firmasının diğer ortak yanlarından bir diğeri ise mekân anlayışları bildiğimiz mekân anlayışlarının dışında gayet motive edici ve tuhaf tasarımlara sahip. Çalışanlar firmaya gelmek zorunda değil mesela. Klasik hiyerarşik yapılar yatay hiyerarşiye dönüşmüş ve yönetim ile çalışanlar arasında oldukça esnek anlayışlar hâkim.
Bir uzmanın dediği gibi şirket içindeki gelişim hızı şirket dışındaki değişim hızının gerisinde kaldığında son yakın demektir.
Geleceğin bu günden çok daha çetin geçeceğini biliyoruz. Bundan sonra formel düşünce tarzlarının ve de düşünme kalıplarının, yeni gelişmeleri karşılamada yetersiz kalacağını; sadece bilginin, geleceğe dönük perspektif oluşturma, açılım geliştirme konusunda bize yetmeyeceği gerçeğinin farkında olmamız gerekmektedir.
Düzen değişiyor. Kimse konuşmuyor ama ülkemiz dünyayla rekabet edecek treni kaçırmak üzere. Büyük işletmeler bile uzun vadeli güçlü stratejiler geliştiremezken küçük ve orta boy firmalar ne yapsın. Dünya Ar-Ge ve inovasyon için neler yaparken bizde ise üç milyona yakın firmadan sadece 170 tanesinin Ar-Ge si mevcut.
Zorluklara aynı güçte karşıt güç uygulamalısınız; başka türlü altından kalkamazsınız. Ama başka bir sorun var; eski direnç yöntemleri geçersiz. Yeni güç noktalarına ve uygulama yöntemlerine ihtiyacımız var.
Bir ekonomi filozofunun dediği gibi en iyi olmak için üç şeye ihtiyaç var;
- Konsantrasyon
- Disiplin
- Bir "Rüya"
Bizim firmalarımızda da eksik olan şey rüya galiba. Şu anda küçük işletmeler büyüklerle uzun vadede rekabet edemeyecekler, iyi haber pazarlama becerisi ve yenilikçi olanlar sonsuza dek var olacak. Kötü haber ise bu sizin bildiğiniz şekliyle olmayacak.
Neden işletmeler yaratıcılık ve yenilikleri geliştirmelidir?” sorusuna yanıt şüphesiz, yaratıcılık ve yenilikçiliğin işletmelerin başarı için olmazsa olmaz bir koşul olması denilebilir.
Değişimin getireceği yeniliklere uyum gösteremeyenlerin başarılı olması rekabet edebilmesi mümkün değildir. Değişen koşullar, işletmenin hem iç hem de dış ilişkilerinde giderek yoğunluğu ve karmaşıklığı da birlikte getirmektedir. Bu nedenle değişim, işletmeleri ister istemez, yeniden yapılanma sürecine itmektedir. Hayatta kalmak bazen kendi kendinizin yamyamı olmanız demek. Şu andaki birçok firmanın ilk yaptıkları işi yapmadıklarını unutmayalım.
Firmalara stratejik aksiyon modeli
- Yeni müşteriler ve kesimler bulun, gidilmemişlere gidin,
- Yeni satış stratejileri bulun ve eski modellerde ısrar etmeyin,
- Yeni finansman çözümleri bulun. Yenilikçi fikirlerinize dışarıdan destek isteyin.
- Yeni ürün özellikleri bulun. Ürün ve hizmetinizi sürekli bir ileri aşamaya geçirin ve yenilik faktörünün işin efsunu olduğunu unutmayın.
Haberimizi inovasyona ve süreçlerine ilgili okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.