Okyanusun Altında Saklanan Bilgiler Bize Ne İfade Ediyor?

Facebook ve google bilgilerini okyanusun dibinde saklamaktadır. Neden buna ihtiyaç duyulduğu sorusuna birden fazla cevap verilebilir. Peki bilgiler niçin okyanusun altında saklanıyor? Detaylar haberimizde..

Facebook ve google bilgilerini okyanusun dibinde saklamaktadır. Neden buna ihtiyaç duyulduğu sorusuna birden fazla cevap verilebilir ama belki de cevaplardan en önemlisi, bilginin okyanusun dibine saklanacak ölçüde stratejik bir değer haline gelmesi gerçeğidir.

Bilginin nasıl bir güç olduğuna dair birkaç örnek verirsek durum daha da aydınlığa kavuşabilir.

Meselâ sağlık alanındaki istatistikleri henüz sanal ortamda görme imkânına sahip değiliz. Peki sahip olsak ne olurdu? Eğer görme imkânımız olsaydı başarı oranı en yüksek olan sağlık kuruluşlarına rağbet birden artar ve tam tersi başarı düzeyi düşükte kalanlar için ise durum hiç iç açıcı olmazdı.

İkinci örnek ise asayişten… Bir mahalledeki asayiş vakalarının istatistikî değerlerine henüz sanal ortamdan erişme imkânına sahip değiliz. Peki, sahip olsak ne olurdu? Sahip olsak çok açık bir biçimde semt ve mahallelerin metrekare fiyatları birden ciddi bir şekilde farklılık arz edebilirdi. Suç oranının yüksek olduğu bir mahallede kim ev almak ister veya kiralama yapmak ister ki?

Sadece bu iki örnek istatistikî bilginin değerini ortaya koymaya yeter. İşte bu yüzden yazının başında bahsettiğimiz firmalar elde etkileri bilgileri denizin dibinde saklamaktadırlar.

Önümüzdeki beş yıl içerisinde bazı alanların yükselişe geçeceğini ve yine bazı alanlarında yok olmakla karşı karşıya geleceğini hepimiz biliyoruz. Bu alanları bilmek işlerimizi kolaylaştıracak ve yönelimimizi etkileyecektir.

Yükselişe geçecek alanların başında bilginin kontrolü, saklanması ve hangi bilginin bize lazım olduğu konusudur.

Günümüzde çok fazla bilginin olması avantaj gibi görülse de birçok karmaşayı da beraberinde getirmiştir. Bu bilgi kaosu içerisinde bizi yönlendiren mekanizmaların yönlendiriciliği de ayrı bir şekilde üzerinde durulması gereken konuların başında gelmektedir.

Yine bundan beş yıl sonra miras değerler arasında bilgide yerini alacaktır. Yani ev ve arsa gibi bilgide artık miras kalan değerlerin arasında olacaktır. Hatta şu anda bankaya para yatırılır gibi bilginizi hesabınıza yatıracak ve istediğiniz zaman da bunu çekebileceksiniz. Ve yine hesabınızdaki stratejik bilgiler kadar kredibiliteniz olacak.

Bilginin bu derinlemesine form değişimine karşılık bizde hala sakız olan “Eğitim şart” sözünün de bir revizyona ihtiyaç duyduğu çok açıktır. Eğitim şart sözü yerine “bana lazım olan eğitim şart” sözünü devreye sokmak gerekir.

Keza zaman günümüzdeki kadar hiç değerli olmadı. Durum böyleyken bana lazım olup olmadığını bilmediğim bir müfredata zaman harcayacak kadar bir lüksümüzün olduğunu hiç sanmıyorum.

Dünyanın bazı ülkelerinde daha ilkokul dördüncü sınıfta iken çocuğun beceri alanı belirlenmek suretiyle en yetenekli olduğu alanda çocuğa yatırım yapılıyor. Dolayısıyla hem hayata erken atılma imkânını elde etmiş oluyor ve hem de yatkın olduğu konuda kendini yetiştirmiş oluyor.

Bu soruna bağlı olarak günümüzde iş dünyasında en ciddi problemlerin başında çalışanların gerçek bulundukları yerde bulunmadıkları konusu gelmektedir. Çalışanların gerçek performanslarının büyük kısmını işlerine vermediği gerçeği bu durumun bir sonucudur. Hatta bu sıkıntıya yönelik olarak en çok gelişen bir alan da “Ben kimim piyasasıdır.”

Ben kimim piyasası kişilerin bulundukları pozisyonun veya sahanın kendilerine uygun olup olmadıklarını her düzeyde ve her yaşta belirlemeye çalışan bir piyasanın ismidir.

Baştaki konumuza dönersek, daha çok iş dünyasında olanlar açısından istatistikî bilginin önemi çok artmış bulunmaktadır. Piyasa aktörleri kendi konularında neler olup bittiğini ve kendi alanlarında dünyada neler yapıldığı bilgilerini periyodik bir şekilde edinmek durumundadırlar.

İşyerindeki verimlilik ve performans ölçümleri bizi rakipler karşısında avantajlı konuma getirecek konulardır. Firmalarımız tüm aktivitelerinde alanlarıyla ilgili bilgileri kendiişlerine yönelik olarak formüle etmenin yollarını aramalılar.

Sürekli başkalarını takip edip modellemek alışkanlığının bizi birinci lige ulaştırmayacağı gerçeği tüm çıplaklığı ile önümüzde durmaktadır.

Bu içeriği 8.420 kişi okudu.
Kategori: İnovasyon
Yazar Salih Keskin Hakkında

Salih Keskin, kreatif düşünce modellerinin üretimi ve inovasyon üzerine iş dünyasında, üniversitelerde ve sivil toplum örgütlerinde eğitimler vermekte, danışmanlık ve araştırmalar yapmaktadır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine devam etmekte olan yazar aynı zamanda inovasyon konusunda kitaplar ve makaleler yazıyor. Yazar kaleme aldığı inovasyon odaklı yazılarıyla artık Girişim Haber okurlarının da ekranında.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor