Firmanızın Geleceği İçin Nelere Odaklanmanız Gerekiyor?

Çalışanların çok mutlu olmadığı, yöneticilerin mutsuz çalışanları çalıştırırken yıldıkları bir iş dünyasından yıllardır bahsediyoruz. Peki, çalışanların mutluluğu ve firmanızın geleceği için nelere odaklanmanız gerekiyor?

İş dünyamızın genetiği çalışanın asıl derdini anlamaktan uzak bir portre çizmektedir. Çalışma hayatı herhalde hiç bu kadar zor ve acımasız olmamıştı. Çalışanların çok mutlu olmadığı, yöneticilerin mutsuz çalışanları çalıştırırken yıldıkları bir olgudan bahsediyoruz. Kısacası kimse, işe gidenlerin koşarak, şevkle işe gittiğini iddia edemez.

Ama işler değişiyor; çalışanın elinde daha fazla güç var şimdi; daha fazla birikime sahip, daha fazlasını biliyor, daha fazla şeyler istiyor, işverenden. Dolayısıyla firmaların elindeki ‘güç’ değişim geçirerek sismik kaymayla çalışanın eline geçiyor. Aynı zamanda bilgiye erişimin ve yaymanın  kolaylığı şirketlerin elindeki en önemli diğer güç olan bilgi tekelinin de yıkılmasını sağladı. Her bilgiye herkes istediği yerden ve istediği zamanda erişebilme gücüne kavuştu.

Müşteri tarafında ise durum ise daha vahim. Müşteriler bir şeylerin parçası olma ihtiyaçlarını sosyal ağlarla markalar üzerinden gidermeye başladılar.

Müşterinin yeni ‘güç’ olarak ortaya çıkması denklemleri değiştirdi. Bu güç şirketlerin yok sayamayacağı bir güç artık. Birçok şirketin acı tecrübeleri diğer şirketlere örnek olmuş ve tüm şirketler yeni iş dünyasının müşterilerini istemese de faaliyetinin merkezine koymak zorunda kaldı.

Müşterinin içinde olmadığı bir tasarım ve üretim sürecinin başarılı olma şansı oldukça düşük olacağa benziyor. Şirketler arkasına saklandıkları geleneksel güç duvarlarının yıkılışını izlerken müşterilerine karşı daha şeffaf ve çalışanlarına da daha taviz kar olmak zorunda kaldılar.

Günümüz dünyasında artık sermayenin üstünlüğüne dayalı dönemin kapandığı, beşeri sermayenin öne geçtiği gerçeğini görmezden geliyor gibiyiz. Yeni nesil firmalarda çalışan insanlar hayatlarının geri kalan kısmını çalışmadan geçirecek imkânları olduğu halde, geleceğin peşinden koşuyorlar, geleceği belirleme üzerine çalışıyorlar.

Fırsatların azaldığı iş dünyasında artık fırsat yaratan yeni çalışma anlayışları öne çıkarken başarı artık verimli çalışmak değil, işin gelişimi için özgün kombinasyonlar üretmek anlamına geliyor. Ne kadar yaratıcı ve özgün isen o kadar başarılısın. Yaratıcı olmak bir fırsat değil, düşünce biçimi, yaşam biçimi. İşinde olduğu kadar hayatının her kesitinde bu özelliği beslemek, mesleğinin bir gereği değil, kişiliğin bir parçası olmalı.

Patronlar dünyasında da ayrıca baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Dünün patronlarının becerileri çöp olmaya başladı. Patron olarak sanal dünyada da en az gerçek dünya kadar başarılı olmayı bilmek gerekiyor. Ekibinizi dün olduğu gibi bugünde baskılamaya devam ederseniz işe yarar bir tane bile eleman bulamazsınız etrafınızda. O açıdan anlama ve anlaşılma dramatik bir sorun haline gelmiş durumda. İnsanların neden öyle davrandığını anlama konusunda dev bir devrime ihtiyaç var.

Peki Firmanızın Geleceği İçin Nelere Odaklanmanız Gerekiyor?

  • İş dünyası ve yöneticiler açısında ihtiyaç olan tek şey ‘ardı arkası kesilmeyen yaratıcı ritim’ olmalıdır,
  • Firmanızın geleceği açısından iki şeye odaklanın: geleceğin stratejik detaylarına ve yeteneklerinizin güçlü yanını bilinçli şekilde ortaya çıkaracak şifreleri bulmaya,
  • Firma olarak kalıcı olabilmek için başarınızın mükâfatını erteleyin,
  • Çağımız yedekler çağı, her şeyin yedeğini alın. Tecrübenin bile yedeğini almayı unutmayın,
  • Firma içinde normal dil kullanım yerine egzantrik dil kullanılması için inovasyon eğitimlerine ağırlık verin,
  • İnternetle birlikte öyle bir piyasa anlayışlarına doğru gidiyoruz ki neredeyse ‘dijital çılgınlık’ kurumsallaşma “iştahını” bir kenara fırlatıp atmak üzere! Dijital dünyaya yatırımda sakın geri kalmayın,
  • Unutmayın firmalarda bir süre sonra rutinler başlar. Dolayısıyla yeteneksel kalıpların donuklaşmasını ancak yeni davranışlar geliştirmekle önlersiniz. Yenilikçi vizyonlar geliştirmek asıl işiniz olsun,
  • Keşif yarının en önemli konusu. Ama asıl mesele sınırsıza etki eden faktörleri keşfetmek. Hem sınırsıza ve hem de bazen piyasanın imkânsız gördüğü konulara odaklanın,
  • Unutmayalım ‘inovasyon atölyeleri’ güçlü olasılıkların hamur teknesidir. Firmamızın bir odasını inovasyon atölyesine dönüştürelim,
  • Becerilerin evrimi deneyim ruhunun yapbozlarında gizlidir. Çalışanlara ve müşterilere farklı deneyimler üzerine çalışın,
  • Yeni nesli daha inovatif çalıştırmak için yapmanız gereken ilk şey sorumluluğu dağıtmayın, yok edin!

  • İnovasyon yapmak ideal! Açıyı değiştirmekle başlar. Oturmuş kurallarınızı gözden geçirin,
  • Trendlere fazla takılmayın. Trendler aslında yapılmışı gösteriyor. Siz gizli kalmışı arayın,
  • Sınırsız inovasyon, sınırsız yaratıcı insan potansiyeli ortaya çıkarmakla mümkün olur. İnsan kaynağınızın yaratıcılığını arttırmak için beklenmedik yatırımlar yapın.

Makalemizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yazar Salih Keskin Hakkında

Salih Keskin, kreatif düşünce modellerinin üretimi ve inovasyon üzerine iş dünyasında, üniversitelerde ve sivil toplum örgütlerinde eğitimler vermekte, danışmanlık ve araştırmalar yapmaktadır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine devam etmekte olan yazar aynı zamanda inovasyon konusunda kitaplar ve makaleler yazıyor. Yazar kaleme aldığı inovasyon odaklı yazılarıyla artık Girişim Haber okurlarının da ekranında.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor