Zor Dönemlerde Doğru Kararlar Almanın Yolu: Aile Anayasası!

Türkiye’nin önde gelen Aile Yasası uzmanlarından Prof. Dr. Cemal Yükselen “Zor dönemler zor kararlar gerektirir” diyor. Ve bu sıkıntılı dönemin aile anayasasına dayalı zor kararlar ile geçilebileceğini ve güçlenerek çıkacağımızı söylüyor. Detaylar haberimizde..

Türkiye’nin önde gelen Aile Yasası uzmanlarından Prof. Dr. Cemal Yükselen “Zor dönemler zor kararlar gerektirir” diyor. Ve bu sıkıntılı dönemin aile anayasasına dayalı zor kararlar ile geçilebileceğini ve güçlenerek çıkacağımızı söylüyor.

Türkiye’de şirketler için aile anayasası danışmanlığı konusunda önde gelen isimlerden Prof. Dr. Cemal Yükselen içinden geçtiğimiz dönemin çetin ama aşılabilir olduğu görüşünde. Önemli olanın, alınacak kararlar, bu kararların nasıl alınacağı ve uygulanacağı olduğunu söylüyor. Aile İşletmelerinde Kurumsal Yönetim ve Aile Anayasası kitabında çok önemli tespitlerde bulunan Yükselen, önümüzdeki sıkıntılı süreçten çıkış için adeta yol haritası sunuyor.

Bugün aile şirketleri ülkemizde GSMH'nin en az yüzde 75’ini ve Türkiye istihdamının da yüzde 85’ini sağlıyor. Aile işletmelerinin dünyada tüm işletmeler içindeki oranları %75 ile %90 arasında, Avrupa'da ise %70 ile %80 arasında de­ğişmektedir.

Prof.Dr. Yükselen; Türkiye'deki tüm işletmelerin yüzde 95'ini aile şirketlerinin oluşturduğunu kaydederek, "TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası verilerine göre Türkiye'de aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Bu aile şirketlerinin sadece yüzde 30'u ikinci kuşağa, yüzde 12'si üçüncü kuşağa geçebiliyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı ise yüzde 3'te kalıyor." diye konuştu.

Aileyi Yaşat ki Şirket Yaşasın!

Şeyh Edibali’nin ünlü sözünü şirketler için uyarlayan Yükselen, şirketlerin türlü zorluklar ile ve büyük fedakarlıklar sonucu kurulan değerler olduğunu; fakat bin bir zorlukla kurulan bu işletmelerin aile içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmalar nedeniyle bir çırpıda dağılmasının içinde yaşadığımız dönemin en önemli problemlerinden biri olduğunu belirtiyor.

Prof.Dr. Yükselen; şirketlerin yaşam süreçlerinde en önemli hatalardan birinin, şirketin, aile için var olduğu düşüncesinden hareketle aileye hizmet eden konumda tutulması olduğunu; oysa ailenin şirkete hizmet etmesi gerektiği düşüncesinin önem taşıdığını belirterek, aile ile şirket ilişkilerinin mutlaka kurumsallaştırılmasının sürdürülebilirlik için şart olduğunu vurguladı. Bu nedenle öncelikle şirketlerin çok güçlü aile anayasalarının olması gerekir ve bu anayasa ailelerin ve şirketlerin kuşaklar boyunca yaşaması için bir zorunluluktur.

Türkiye’deki şirketlerin diğer kuşaklara geçmesi ile ilgili de çarpıcı rakamlar veren Yükselen; 90’lı yıllarda işletmelerin ortalama yaşı 25’ti ama 2000’li yıllarda 15’e düştü. Bu demektir ki, kritik eşiğe gelen işletmelerin oranı az değil. 15 yaşın üstündeki işletme­lerin oranı sadece %26 olduğunu söyledi.

Dünyadan bazı önemli örnekler veren Yükselen, Türkiye’de maalesef anayasa konusunun şirketler tarafından anlaşılamadığını bu konuyla ilgili devletin de teşvik edici çalışmalar yapmasını gerekliliğini belirtti.

2025 yılı itibariyle dünyadaki en büyük şirketlerin yüzde 40’ını aile şirketlerinin oluşturması bekleniyor. 

Türkiye’de her ne kadar babalar kurar, oğullar yer, torunlar batırır gibi ifadeler klişe söylem gibi gözükse de istatistikler bu sözü doğrular nitelikte. Aile şirketlerinin kötü ününü destekleyen pek çok örnek olduğu açık; ama aile anayasası temelleri ile kurumsallaştırılıp  iyi yönetildiğinde aile şirketlerinin olağanüstü başarılar gösterdiği de ortada.

Japonya'nın en eski aile işletmelerinden olan ve ha­len otomobil üretiminin %20’sini giyim üretiminin %15’ini kontrolünde bulunduran The Mitsui Ailesi, aile anayasalarını 1800’den önce yazmışlar. Dünya çapındaki perakendeci işletme olan Fransa'da­ki The Muillez Ailesi'nin aile anayasasının geçmişi 100 yıl öncesine dayanır.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu içeriği 2.859 kişi okudu.
Kategori: Aile Şirketleri

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor