32. CACCI Konferansı, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) iş birliğiyle Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirildi. Detaylar haberimizde..
32. CACCI Konferansı, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) iş birliğiyle Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı ve CACCI Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 32. CACCI Konferansı’nın ‘Asya: Genişleyen Sınırlar’ temasıyla ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katılımıyla gerçekleşen oturumunda yaptığı konuşmada, “Akdeniz, eski dünyanın okyanusuydu. Atlantik, bugünün okyanusu. Pasifik ise geleceğin okyanusu. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi, Uzak Asya’ya kayıyor” ifadesini kullandı.
Pasifik yüzyılına girildiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Her türlü ürün, farklı kalite ve ölçeklerde, burada üretiliyor. 3 milyarın üzerinde tüketicisiyle, en büyük küresel pazar burada. Gerek ekonomik büyümeler, gerek mal ve hizmet ithalat artışı, dünya ortalamasının üzerinde. Dolayısıyla Asya Pasifik bölgesi, küresel ekonomi için giderek büyüyen önemde. Dünya ekonomisinin gidişatını da belirleyici bir güce sahip” dedi.
Hisarcıklıoğlu buradaki konuşmasında İstanbul’un dünya içerisindeki önemine işaret etti. “İstanbul; 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyada 2 kıtada birden yer alan tek şehir. Napolyon, ‘dünya bir tek ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu’ diyerek, buranın stratejik önemini vurgulamıştır” diyen Hisarcıklıoğlu, geçen ay açılan ve dünyanın en büyüklerinden biri olan, İstanbul Yeni Havalimanı’nın İstanbul’u transit merkez haline de getireceğini ifade etti.
Toplantıya katılımları ve katkıları için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, CACCI Başkanı Cemal Inaishvili’nin de bugün itibariyle görevi Samir Modi’ye devrettiğini hatırlatarak hizmetleri için kendisini kutladı.
Parlayan yıldız Asya Pasifik
Asya Pasifik Bölgesi’nin, dünya nüfusunun yüzde 40’ını, küresel ticaret hacminin yüzde 30’unu ve dünya ekonomik büyüklüğünün yüzde 23'ünü kapsadığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Daha da önemlisi, küresel büyümeyi burası sürüklüyor. Dünya ekonomisindeki büyümenin yüzde 60’ını, Asya-Pasifikülkeleri sağlıyor. Dünya genelindeki ekonomik büyüme yüzde 4 iken, bu bölgede yüzde 5’in üzerinde. Yani Asya-Pasifik, daha hızlı büyümeye devam ediyor Bunlara ilave olarak, Asya Pasifik ülkeleri, yılda 470 milyar dolar uluslararası yatırım yapıyor. Dünyanın en büyük 3 ekonomisi, ABD, Çin, Japonya, Pasifik’te. Tarihte ilk defa, Pasifik üzerinden yapılan ticaret, Atlantik’i geçti. 21. yüzyılın bir “Pasifik Yüzyılı” olması öngörülüyor. Dünya dengelerinin değiştiği bu dönemde, CACCI Konferansının Türkiye’de yapılmasının önemi büyük. Türkiye; yılda 170 milyar dolar mal, 50 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştiren bir ülke. Tüm bu coğrafyada, en büyük sanayi üretim hacmine sahip. Avrupa Birliği’nin 6. büyük tedarikçisi. Türkiye’nin bu büyük potansiyelini, Asya-Pasifik iş dünyasının da görmesini istedik. Aramızdaki ticareti ve yatırımları arttırmayı, yeni işbirliği ve ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Asya-Pasifik Bölgesiyle güçlü bir ekonomik entegrasyon istiyoruz. TOBB olarak, CACCI üyelerini, stratejik ortak kabul ediyoruz” dedi.
Yakınlaşmak İçin Fırsat
Vizyonlarının, Asya-Pasifik Bölgesi'ndeki iş dünyasıyla, Türk iş alemi arasında, güçlü ve kalıcı ekonomik entegrasyon sağlamak olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, CACCI Konferansı'na Türkiye'nin ev sahipliğinin, Asya – Pasifik Bölgesi ülkelerinin iş dünyası çatı örgütleriyle, şirketlerinin, kendileriyle bir araya gelmesini mümkün kıldığını bildirdi. Bugüne kadar istenilen ölçüde kuvvetli ekonomik ilişki kurulamayan Asya ülkelerine yakınlaşmaları için bu konferansında önemli bir fırsat olduğunu söyleyen TOBB Başkanı ve CACCI Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “İşte burada, Türkiye’nin her sektöründen iş insanları var. Türkiye’nin en büyük şehirlerinin kanaat önderleri olan, Oda ve Borsa Başkanlarım da burada. Birbirinizle tanışın, karşılıklı bilgilerinizi alıp-verin. Ticaret ve yatırım imkanlarını konuşun” diye konuştu.
Artan Korumacılık Tehlikesi
Bugün karşı karşıya bulunulan en büyük iktisadi sorunlardan birisini de, artan korumacılık olarak gösteren Hisarcıklıoğlu, Bundan en büyük zararı, gelişen ülkelerin gördüğünü kaydetti. Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Dünya Ticaret Örgütü (WTO) son raporunda şu tespiti yapmış: Dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan G20 ülkeleri, 2018'in sadece ilk yarısında, toplam 480 milyar dolar tutarında, 40 yeni ticaret kısıtlayıcı tedbir almış. Artış anlamında da rekor seviyeye ulaşmış. ABD, burada başı çekiyor. Bu sorunu birlikte aşmalıyız. Aramızdaki ticari engelleri tespit edip, bunların kaldırılması için hükümetlerimiz nezdinde çalışma yürütmeliyiz. Bundan sonra ana gündemimiz Ticareti Kolaylaştırma olmalı. Zira ben hep şunu söyledim, şuna inandım. Ticaret en büyük barış kaynağıdır. Ticaret yapan, savaşı konuşmaz, birbirine kötü bakmaz. Ticaretin artması, refah ve kalkınmayı sağlar. Bu nedenle, ülkeler arasındaki ticaretin gelişmesi, küresel barışa giden en kısa yoldur. İnanıyorum ki, burada attığımız tohum tutacak, Türkiye ile Asya-Pasifik ülkeleri birbirine daha yakınlaşmış olacak.”
Türkiye, küresel Ekonomik Aktörlerin Güvenini Sağlayacak Sağlam Bir Duruş Sergilemekte
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise konuşmasında, "Türkiye ekonomisine yönelik uygulanan spekülatif ataklara karşı güçlü ve pratik aksiyon planlarımızın yanı sıra 2019-2021 yıllarını kapsayan 'Yeni Ekonomik Program'la birlikte Türkiye, küresel ekonomik aktörlerin güvenini sağlayacak sağlam bir duruş sergilemektedir" ifadesini kullandı.
Oktay, yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek, konferansın Türkiye'de gerçekleşiyor olmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Asya-Pasifik bölgesinin giderek dünya ticaretinin merkez üssü konumuna geldiğini belirten Oktay, Asya-Pasifik ülkelerinin toplam küresel ekonomi içerisindeki payının 2001 yılında yüzde 20'ler seviyesinde iken bugün yüzde 30 seviyesine yükseldiğini söyledi.
Oktay, CACCI'nin Asya’nın ekonomik sınırlarının geliştirilmesinde ticaret odalarının rolleri, bölgesel ekonomik entegrasyon ve yeni ekonomik trendler konusunda geniş bir istişare imkanı sunması açısından önemli olduğunu vurgulayarak, "28 ülkeden yaklaşık 3 milyon şirketin CACCI bünyesinde temsiliyeti, ülkeler arası ilişkilerimizde var olan pozitif ivmenin ekonomik değer oluşturan sürdürülebilir işbirliklerine dönüşmesi açısından önem taşımaktadır. Özel sektörün Türkiye’de mesleki üst kuruluşu, yasal temsilcisi ve bu konferansın da ev sahibi olan TOBB’un CACCI’nin en güçlü üyelerinden birisi olması memnuniyet vericidir." diye konuştu.
Asya Pasifik Bölgesi Küresel Üretim ve Ticaret Açısından Yeni Bir Ağırlık Merkezi
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya-Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) iş birliğiyle düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomi Zirvesi'ndeki konuşmasında, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bu sene özellikle konferansa genç girişimcilerin, kadın girişimcilerin ve KOBİ'lerin katılmış olmasının önemli olduğuna işaret eden Pekcan, Asya Pasifik bölgesindeki gelişmeleri anlamadan dünya ekonomisinin doğru şekilde yorumlanamayacağını söyledi.
Bakan Pekcan, Asya'nın küresel ekonomide giderek ağırlığı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Asya Pasifik ülkelerinin küresel ekonomi içerisindeki payı 2001 yılında yüzde 23,1 seviyesinde iken 2017 yılında yüzde 29,7'ye yükselmiştir. Aynı dönemde küresel ihracattan aldıkları pay ise yüzde 25,8'den yüzde 33,7'ye yükselmiştir. Bu veriler, Asya Pasifik Bölgesi'nin küresel üretim ve ticaret açısından yeni bir ağırlık merkezi haline geldiğini açıkça göstermekte.
Bu ivmenin bu şekilde devam edip etmeyeceğini zaman bize gösterecektir. Ancak kesin olan bir şey var, rekabetçi, sanayileşmiş, kentleşmiş bir Asya yakın gelecekte mutlaka, tüketim ekonomisi haline gelmek zorundadır. Bu nedenle önümüzdeki on yıllarda Asya Pasifik Bölgesi, Türk ekonomisi ve Türk ihracatçısı için stratejik bir öneme sahiptir. Türkiye olarak, bu küresel mega-trende göre politikalar gerçekleştiriyoruz."
Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak Çin ve Hindistan'ı özel hedef ülkeler olarak belirlediklerini ve bu ülkelere yönelik yeni stratejiler geliştirdiklerini anımsatarak, sektör ve eyalet bazında eylem planları hazırladıklarını söyledi.
Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.