Yapay zeka teknolojilerinin finans sektörünü de derinden etkilemesi bekleniyor. Bu dönüşümün çoktan başladığına değinen Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi kurucusu Halil Aksu, her sektörde olduğu gibi Finans sektöründe de yapay zekanın kilit bir rol oynayacağının altını çiziyor. Detaylar Haberimizde
Yapay zeka teknolojilerinin finans sektörünü de derinden etkilemesi bekleniyor. Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı hem finansal kurumlara hem de müşterilerine önemli kazanımlar sunuyor. Örneğin, robotik süreç otomasyonu ile pek çok banka, sigorta şirketi, finans kuruluşu önemli oranda personel tasarrufu sağlıyor. Ayrıca süreçler daha hızlı, daha kaliteli ve daha müşteri odaklı cereyan edebiliyor. Böylece müşteriler daha hızlı ve kaliteli hizmet alırken, kurumlar da önemli maliyet avantajı yakalıyor. Elbette bu durum bazı iş kollarında çalışanları derinden etkileyecek, ancak yapay zeka teknolojileri ile ortaya çıkacak yeni iş kollarını takip eden ve kişisel olarak bu geleceğe hazırlananlar için bir sorun olmayacak.
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) ve GelecekHane’nin kurucusu Halil Aksu, her sektörde olduğu gibi Finans sektöründe de yapay zekanın kilit bir rol oynayacağını belitrtiyor. Bu teknolojiyi kullanıp değer elde edebilenler ile bu fırsatı es geçenler arasında önemli bir kırılma yaşanacağını aktaran Aksu, yapay zekanın bu yüzyılın işletim sistemi olacağını ve rekabette geride kalmamak için gerekli önemlerin alınması gerektiğini söylüyor.
"Finans Kuruluşları Spotify, Netflix, Facebook Gibi Uygulamalar ile Kıyaslanıyor"
Uzun süredir çok akıllı algoritmalarla sermaye piyasalarında işlem yapan otomatik sistemlerin olduğunu hatırlatan Aksu, müşteri deneyiminden operasyonel mükemmelliğe ve yenilikçi iş modellerine kadar pek çok akıllı çözümün önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkacağını söyledi. Artık kredi tahsisinden sigorta hasarını tespit etme, başvuru süreçlerinin el değmeden işlenmesinden, müşteriyi sesinden tanımaya kadar pek çok gelişmiş yapay zeka uygulamasının hayatımıza girdiğini ifade eden Aksu, “Rekabette öne çıkmak isteyen kurumların, son sürat devam eden bu dönüşüm sürecini yakalamaları gerekiyor. Bu süreçte doğru yetenekleri bulan, doğru alanları tespit eden, veri kalitesi ve bolluğunu sağlamış olan, deneysel çözümlerden çekinmeyen kurumlar gelecekte de varlığını sürdürecek.” dedi.
Finans kuruluşlarının sağladıkları deneyim bakımından kendi aralarında kıyaslanmadığını, ancak Spotify, Netflix, Facebook, Instagram, WhatsApp ve diğer yaygın mobil uygulamalar ve özellikleriyle karşılaştırıldığını aktaran Aksu sözlerine şöyle devam etti, “Müşteri cebindeki akıllı telefon sadece iletişim kurmanın ötesine geçerek, bir dokunuşla pek çok farklı işlemini yapabilmeye çok fazla alışmış durumda. Bundan dolayı deneyim anlamında beklentiler oldukça yüksek. Dolayısı ile finans kurumları, özellikle bankalar, mobil arayüz açısından son kullanıcı beklentilerini çok ciddiye almalı ve yapay zeka teknolojilerinden de faydalanarak en konforlu ve en yalın deneyimi sunmalı.”
Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.