Türkiye’nin de yer aldığı, dünya çapında gerçekleştirilen “puanlama ekonomisi” araştırmasına göre, ürün puanlamalarının önemi giderek artarken, aynı zamanda alışveriş davranışlarını ve marka aidiyetini de etkiliyor.
Global strateji ve pazarlama danışmanlığı şirketi Simon-Kucher & Partners tarafından gerçekleştirilen son "Trend Radar 2019 - Puanlama Ekonomisi" çalışmasının sonuçları; puanlamanın neredeyse her tür satın alma için giderek daha önemli bir değerlendirme aracı haline geldiğini ortaya koyuyor. Müşteriler pazarlama mesajlarına daha az güvenirken, güç dengesi giderek tüketici lehine kayıyor.
Otomotiv, bankacılık, sigorta, turizm, tüketici elektroniği gibi birçok sektörü kapsayan araştırmanın sonuçlarına göre dünya çapında, tüketicilerin yüzde 71'i ürün puanlamalarını “önemli” veya “çok önemli” olarak değerlendirirken, bu oran Türkiye'de ise yüzde 91'e ulaşıyor. Ayrıca, puanlama, tüketiciler için ürün özelliklerinden ve fiyatından sonra, satın alma kararlarında üçüncü önemli kriter olarak yer alırken, ürünün markasından bile daha da önemli bulunuyor.
Ürün Puanlamaları Yeni Standart Haline Geldi
Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı, bir satın alma işlemi yapmadan önce düzenli olarak yorumları okuduğunu söylerken, üçte biri genellikle satın aldıkları ürünler için kendi puanlamalarını yaptıklarını ve dörtte üçü ise (yüzde 76) en az bir kez bir ürüne puan verdiğini belirtiyor.
Aldıkları ürün ve hizmetlerden oldukça memnun olan müşterilerin yaklaşık üçte ikisi puanlama yaparken, tüketicilerin yüzde 75'i ise özellikle bir üründen memnun kaldıklarında puan verme konusunda motive oluyorlar.
Müşteriler Daha Fazla Kalite ve Şeffaflık İstiyor
Dünya çapında ankete katılanların yüzde 51'i, ürün puanlamaları nedeniyle daha fazla değer elde ettiklerini düşünürken, Simon-Kucher Yönetici Ortağı Mert Terzioğlu, “Katılımcılar, bu sayede daha iyi bilgilendiklerini ve daha az kötü alışveriş kararı verdiklerini, aynı zamanda aldıkları ürünlerin de daha kaliteli olduğunu söylüyor.” dedi. Bu nedenle, puanlama ekonomisi, satın alma noktasına ulaşmadan önce müşterilere bir ürünün değeri üzerinde daha fazla şeffaflık sağlıyor. Geçmişe nazaran, tüketiciler puanlama sayesinde şirketlere karşı gittikçe daha fazla güç kazanıyorlar. Değerlendirme yaparak, deneyimlerini diğer potansiyel alıcılarla hızlı bir şekilde paylaşabiliyor ve böylece ürün ve şirketlerin başarılarını etkileyebiliyorlar. Terzioğlu, “Tüketiciler, pazarlama vaatlerine ve markalardan gelen reklam mesajlarına artık daha az güveniyorlar. Bu nedenle güç dengesi müşteriye doğru kayıyor.” şeklinde konuştu.
Geleneksel Pazarlama Stratejileri Yeniden Gözden Geçirilmeli
Ürünleri farklı markalar arasında hızlı ve kolay bir şekilde karşılaştırabilmek, müşterilerin satın alma kararlarını daha kolay kılarken, puanlamalar bu nedenle markalara ve şirketlere olan bağlılığı yıpratıyor. Araştırmaya katılan her üç katılımcıdan biri, daha iyi bir puan alan ürün nedeniyle farklı bir markaya geçtiğini belirtirken, birçok satın alma kararında müşteri incelemelerinin bir satın alma kriteri olarak markadan daha önemli olduğunu vurguluyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 19'u ise daha yüksek puanlı ürünler için daha fazla para ödemeye hazır olduklarını söylüyor. Bu sonuçların şirketler için çok büyük sonuçları var, çünkü şeffaflığın artması, yüksek değerli ürünleri olan sağlayıcıların düşük değerli ürünleri olanlardan daha net bir şekilde farklılaştığı anlamına gelmiyor.
Markaların, müşterilerini daha fazla derecelendirme sunmaya nasıl motive edebileceklerini derinlemesine düşünmek zorunda kalacaklarını belirten Simon-Kucher Direktörü Gökmen Ciğer, “Örneğin, şirketlerin ürün puanlama sürecini müşterileri için en kolay hale getirmek üzere online mağazalarını kurmalarının en iyi yolu nedir? Er ya da geç, her sağlayıcı, ürün derecelendirmeleri için bir strateji geliştirmek zorunda kalacak.” şeklinde konuştu.
Puanlama Konusunda Lider Alanlar: Tüketici Elektroniği ve Turizm
Tüketici değerlendirmeleri her sektör için aynı derecede önem taşımıyor. Tüketici elektroniğinde, dünyada tüketicilerin yüzde 60’ı ve Türkiye’nin de bulunduğu bölgede ise yüzde 76’sı ürün değerlendirmelerinin satın alma kararı vermelerinde etkin rol oynadığını belirtirken, bu oran turizmde dünyada yüzde 60, Türkiye’nin bulunduğu bölgede ise yüzde 74 ile ikinci sırada.
Sigorta, otomotiv ve inşaatta puanlamaların diğer sektörlere kıyasla göreceli olarak daha az öneme sahip olduğunu belirten Ciğer, “Puanlama trendi, henüz emekleme aşamasında, ancak bu durumun gelecekte daha fazla gelişeceğini bekliyoruz.” dedi.
Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.