Koronavirüs Günlerinde Girişimcilere Hayatta Kalma Önerileri - 3

Şirketlerin, COVID-19’un sebep olduğu negatif etkileri uzun bir süre yönetmesi gerekiyor. Bu doğrultuda girişimciler için kriz döneminde takip ve icra etmeleri için bir eylem planı kaleme aldım. İşte yazı dizisinin son makalesi..

Yazı dizimin ilk makalesinde hem ülkemiz hemde dünya ekonomisinin yaşadığı krizleri, ekonomilerin bu krizlerle ve yeni nesil kriz olan koronavirüs pandemisiyle imtihanını ele almıştım. Tebrübe ve gözlemlerimden hareketle bu süreçte hem ulusal hemde global ölçekteki girişimcilerin ayakta ve hayatta kalması içinsıraladığım önerilerimden ilk 7'sini burada ve burada kaleme almıştım. Önerilerime yazı dizimin bu bu makalesinde devam ediyorum;

8-) YENİ MALİ KAYNAK BULMAK:

Girişimciler yeni mali kaynak ihtiyacını zamanında ve doğru olarak belirlemeli, kaynaklarla ilişkilerini planlı ve uzun vadeli bir bakış açısıyla yönetmeli.

Bir girişimci kriz döneminin olumsuz etkilerini en fazla likidite konusunda hissetmektedir. Azalan nakit girişleri ile aynı hızda azalmayan nakit çıkışları işletmeleri yeni nakit kaynak bulmaya zorlamakta, bankalar, yatırımcılar, tedarikçiler, müşteriler ya da yeni ortaklar girişimcilerin kaynak arayışında başvuracakları önemli adresler haline gelmektedir.

Finansal ve operasyonel göstergelerin kapsamlı ve anlık takibi doğrultusunda plan ve bütçelerin güncel tutulması, bunlar ışığında kararlar alınması gerekmektedir. Sermaye yatırımlarını aciliyetlerine göre tekrar gözden geçirirken, güncel finansman seçeneklerinin değerlendirilmeli ve senaryolar çalışılmalıdır.

Ülkemizde öncelikle girişimcilerin, daha sonra ise teminat gücü kısıtlı KOBİ’ lerin banka kaynaklarına erişiminin son yıllarda artmış olmasına rağmen zor olduğu bir sır değildir. COVID-19 gibi bir kriz döneminde ise girişimcilerin ve KOBİ’ lerin banka kredilerinden yararlanma ihtimali ise her zamankinden daha da kısıtlı hale gelmektedir. Ancak bu dönemin şartları gereği tüm girişimciler bankalarda limit oluşturmak konusunda gerekli adımları atmalı, nakit eksi veren dönemlere çözüm bulmak amacıyla zamanında ve makul seviyelerde kredi kullanım seçeneklerini oluşturmak için çaba göstermelidir.

Girişimciler tarafından banka dışında kaynak yaratabilmenin yöntemlerinin neler olabileceği araştırılmalıdır. Bu başlık altında akla gelen birçok yöntem COVID-19 döneminin şartlarıyla yavaşlayan piyasalarda daha zor uygulanabilecek seçenekler olmakla birlikte girişimci her farklı alternatif için imkanları zorlamaya çalışmalıdır.

Bunlar arasında girişimciler için en önemli kaynak yatırımcılar grubudur. Bir girişimci için yatırım almak genellikle kuruluş döneminden itibaren stratejik konular arasındandır. Daha önce bir yatırımcıdan finansal yatırım almış olan girişimciler için bu dönem tekrar yatırım alma seçeneğinin gerçekleşmesi ihtimali diğerlerine göre daha yüksektir. Daha önce hiç yatırım almamış girişimler ise kısa vadede bu çözümün zor olduğu bilinciyle hareket etmeli, kısa vade de olmasa da orta vadede yatırımcı ilişkilerini güçlendirmek için ciddi hazırlıklar yapmalıdır.

Girişimciler, yatırımcılar veya bankalar dışında, tedarikçiler ve müşterilerle geç ödeme, avans ödemesi gibi nakit oluşturabilecekleri farklı iş modelleri için müzakereler yapmalıdırlar.

Kısa vadede ortaya çıkacak nakit ihtiyaçlarını çözmek, nakit eksi veren dönemleri en kısa şekilde atlatabilmek için girişimciler bütün olası çözüm yollarını araştırmalı, en iyi şekilde kullanmaya çalışmalıdırlar. Ancak girişimciler ve tüm işletme sahipleri kriz dönemlerinde en temel mali güçlerinin işletme sermayeleri ve öz kaynakları olduğunu unutmamalıdır.

Krizi döneminde değişen talepler doğrultusunda hamleler yaparak yeni gelir alanları yaratmalı aynı zamanda teşvikleri en iyi şekilde kullanarak nakit akışımızı rahatlatmalıyız. Devlet desteklerini yakınen takip etmeli ve yararlanmalıyız. Aşağıdaki link’ten bugüne kadar ülkemizde açıklanan desteklerin ayrıntılarını burada bulabilirsiniz.

9-) DOĞRU TEDARİKÇİ VE MÜŞTERİLERLE DOĞRU İŞ MODELLERİ KURGULANMALI:

Kriz döneminde tedarikçi ve müşteri ilişkilerinin yönetimi konusunda doğru stratejiler belirlenmeli.

Müşteri edinmek bir girişimcinin büyüme döneminde en kritik görevidir. Müşteri edindikçe mevcut müşterileri koruma mücadelesi gündeme gelir. Mevcut müşteriler yetmediğinde de yeni müşterileri kazanma savaşı beklemektedir girişimciyi. Yani bir girişimin başarılı olması müşteri konusunda sürekli başarılı olmasından başka bir şey değildir.

Öyleyse COVID-19 gibi bir kriz döneminde girişimcinin en önemli görevlerinden biri eldeki müşterileri korumaktır diyebiliriz kolayca. Hatta mümkünse yeni müşteri edinmek bir girişimi rekabet konusunda inanılmaz güçlü kılacaktır diye de ekleriz. Zaten kriz dönemi öncesinde müşteri sayısını artırma, çeşitlendirme, sürekli yeni müşterilere erişim konusunda iş modeli geliştirmemiş, sürdürülebilirliğini tek bir müşteriye bağlamış girişimler bu dönemde bunun ne kadar yanlış bir taktik olduğunu yaşayarak deneyimlemektedirler.

Ancak maalesef girişimci kriz öncesinde uygulayabildiği, mümkün olan her müşteriyi içeriye almaya çalış, her mevcut müşteri için en yüksek çabayı göster politikasını bu dönemde biraz revize etmelidir. Girişimci daralan bir piyasada nakit akışı sıkışıklığı yaşarken, mevcut müşterilerinin bazılarında, geçmişten bu yana uygulamak zorunda kaldığı çok düşük fiyatlandırma, geç tahsilat, yüksek iş ölçekleri gibi faktörler nedeniyle devam ya da tamam kararını düşünmek zorunda kalabilir. Bu nedenle kriz şartları devam ederken girişimciler, mevcut müşteri ilişkilerini sürdürülebilirlik, stratejik önem ve hızlı nakit katkısı gibi açılardan değerlendirmelidir. Yani mevcut müşteriler arasında, gelecek stratejilerinde çok önem taşımayan ve ayrıca nakit akışı problemi yaratanlar daha az toleransla ele alınmalıdır. Öncelik girişimin sürdürülebilirliği olmalıdır.

Diğer yandan yeni müşteri edinimi konusunda da girişimciler önceden uyguladıkları hızlı büyümeye yönelik yöntemler yerine nakit akışı açısından risk oluşturmayan dengeli yaklaşımlara geçmelidirler. Bu kalıcı bir strateji değişikliği değil, kriz sonrası dönemde riskleri azaltmak amacıyla uygulanacak geçici bir taktiktir. COVID-19 etkileri ortadan kalktıktan sonra her girişimci kendi hızlı büyüme hedeflerinin gerektirdiği müşteri edinim modellerine geri dönecektir.

Bu dönemde müşteriler yanında tedarikçilerle ilişkilerin yönetilmesi de önem kazanıyor. Her girişim ölçeğinden, sektöründen ya da teknolojik seviyesinden bağımsız olarak tedarikçilerle çalışır. Bu tedarikçiler girişimin ölçeğinden genellikle daha büyük hacimli işletmelerdir. Ancak bu tür kriz dönemlerinde her sektörde zorluklar ortaya çıktığı için girişimci bir anda en güvendiği ya da kritik girdilerini sağladığı bir tedarikçisinden hizmet alamama riski ile karşı karşıya kalabilir. Bu yerli tedarikçiler tarafında olabileceği gibi COVID-19 döneminde yaşadığımız gibi küresel tedarikçiler tarafında da olabilir. Veri yönetimi hizmet aldığınız firma, lojistik platformunuz, yurtdışı temsilciniz, yerli elektronik kart üreticiniz bir anda çözüm sunamaz hale gelebilir. Girişimciler bu dönemde tedarikçi güvenliğini tedarikçi ekonomisinin yanında önemli bir kavram olarak ele almalı, analizlerini bu yönde yapmalı, mevcut tedarikçilerinin yanına yenilerini eklemeli, kritik ihtiyaçları konusunda hızla alternatifler geliştirmelidir.

10-) İNOVASYON ÇALIŞMALARINA AĞIRLIK VERİLMELİ:

Her zaman olduğu gibi COVID-19 Döneminden Sonra da Başarının Tanımı Aynı: “İnovasyon”

Bildiğiniz üzere, inovasyon (yenilikçilik - yenilik) kavram olarak, hem bir süreci (yenilemeyi / yenilenmeyi) hem de bir sonucu (yeniliği) ifade eder. COVID-19 dönemi bir tarafta büyük bir değişimin habercisi olabilecek olası etkileri diğer tarafta ise hem iş dünyası hem de müşteriler açısından yarattığı büyük belirsizlikler nedeniyle yakın zamanda yaşanan krizlerden daha farklı bir durum gösteriyor ve getiriyor. Bu durum farklılığı nedeniyle çoğu işletme için ne yapılması gerektiğini bulmak eski dönemlere göre daha zor.

Eğer küresel ya da yerel rekabetin çok sert olduğu, fiyatların sürekli düşme eğilimi gösterdiği, gelişen teknolojilerle ve büyüyen ölçeklerle rekabet etmenin giderek zorlaştığı, girdilerinde başka ülkelere bağımlılığın yüksek olduğu, yeni yatırımların giderek pahalılaştığı, talebin her türlü krizden çok çabuk etkilendiği …. gibi olumsuz stratejik gelişmelerin çokça yaşandığı bir sektör ya da piyasada faaliyet gösteriyorsak işiniz gerçekten zor.

Çok yönlü etkilerinin olacağı ilk gün itibarıyla belli olan virüse karşı kuruluşların mevcut iş sürekliliği ve kriz yönetimi planlarının güncellemeleri ve bulundukları sektöre özel yaklaşımlar oluşturmaları önem arz ediyor. Kısa ve orta vadede etkilerin sağlıklı olarak öngörülememesi nedeniyle yönetim yönetim ve müdahale takımlarına çok önemli görevler düşüyor. Kuruluşların halihazırdaki kriz yönetimi yönetişim ve organizasyon/takım yapısını, karar alma ve iletişim mekanizmalarını, tehdit/etki analizlerini, süreçlerini ve kurtarma yöntemlerini tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Bunu yaparken, hazırlık, müdahale, tatbikat ve değerlendirme aşamalarında yürütülecek faaliyetler hayati öneme sahip.

COVID-19 döneminin tüm bu belirsizliklerine rağmen kriz şartlarından sonra kalıcı bir başarıya ulaşmak, geleceğin güçlü bir girişimine dönüşmek için yapmanız gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Farklılık veya yenilik içeren, yüksek fiyatlama yapabildiğimiz ürün ya da hizmetlerin sayısını ve ciromuzdaki payını artırma,
  • Bu ürün ya da hizmetleri, sunduğumuz faydaya en yüksek seviyede ihtiyaç duyan doğru müşteri gruplarına hızlı ve etkili bir şekilde ulaştıracak pazarlama yöntemlerini uygulamaya başlama,
  • Müşteriler, çalışanlar ve diğer tüm paydaşların sürekli olarak bilgilendirilmesini sağlama,
  • Tüm iş süreçlerinde mümkün olan en rekabetçi ve inovatif çözümleri uygulama,
  • Olası kesintileri aza indirgemek için dijital platformları ve otomatize edilmiş süreçleri hayata geçirme,
  • Bugünün mesleklerinin uzmanlarını çalıştırmanın ötesinde geleceğin uzmanlarını arayıp girişimimize kazandırma,
  • Kriz dönemindeki tecrübelere göre kısıtlı tedariğe sahip kaynakları belirleme ve uzun vadeli alternatif (örn. mikro-tedarik zinciri) modeller için planları oluşturma,
  • Kazanılacak her kuruşu kalıcı bir stratejik rekabet gücü oluşturmaya harcama.

Tüm bu önlemlerin haricinde kuruluşlar bu olayı kriz yönetimi konusunda bir sınav olarak görmeliler. Bu krizle baş etme çabası aynı zamanda şirketlerin diğer kriz durumlarında nasıl davranacaklarını da bir ölçüde yansıtıyor. O nedenle virüse karşı kuruluşların mevcut iş sürekliliği ve kriz yönetimi planlarının değerlendirmeleri ve bulundukları sektöre özel yaklaşımlar oluşturmaları önem arz ediyor.  Girişimcilerin gerçekleşen salgına karşı alması önerilen önlemleri kris dönemi eylem planı olarak yukarıda bahsetmeye çalıştım.

Tüm dayanıklılık planlarımızın temelinde olması gereken en kritik eylem “Güven Sağlamak” , en önemli yetkinlik “Empati Geliştirmek” ve en temel strateji ise “İşbirliklerini Korumak” olmalıdır.

Sağlıkla kalın.

Kaynaklar;

  • Küresel Covid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri, DELOITTE,
  • COVID-19 Girişimcileri Nasıl Etkiledi ve Bu Dönemi Nasıl Geçirmeliyiz?, ENDEAVOR TURKİYE
  • COVID-19 İş Etkisi Değerlendirme Rehberi, KPMG,
  • İş Sürekliliği, Kriz Yönetimi ve Covid-19, KPMG,
  • COVID-19 Sürecinde Nakit Yönetimi, KPMG,
  • Korona Krizinin Sektörel Etkileri Ara Rapor: 1, MÜSİAD
  • COVID-19 Günlerinde Likidite Yönetimi, PWC,
  • Yeni Koronavirüs (COVID-19): Krizle Mücadelede Yol Haritası, PWC,
  • Coronavirus’ün ekonomiye etkilerini araştırması, McKinsey & Company,
  • Corona Günlerinde Girişimciler Ne Yapmalı?, Mehmet Şöhrap SANLI,
  • Krizi Anlamak ve Kriz Sonrasına Dayanabilmek, İhsan ELGİN
  • Krizlerde Sistematik Dönüşüm Modeli, Dr. Umut EKMEKÇİ
  • Salgının Etkileri, Serkan ÜNSAL

Koronavirüs Günlerinde Girişimcilere Hayatta Kalma Önerileri - 1

Koronavirüs Günlerinde Girişimcilere Hayatta Kalma Önerileri - 2

Yazar Ali Kılıç Hakkında

Karar destek sistemleri, büyük veri, veri yönetimi - analitiği, yapay zeka, IoT alanlarında yenilikçi teknolojiler konularında uzmanlığı ve çalışmaları bulunan Kılıç, işletme doktorası yapıyor. 1999'da danışman olarak başladığı çalışma hayatında, 2001'den itibaren girişimci olarak birçok farklı girişimin kurucusu ve ortağı olmuş ve ulusal & global çalışmalar yürütmüş olup, 2009'da kurduğu Intellium ile BT çalışmalarına devam ediyor.

Yorum Ekle

Ad Soyad *
E-mail * (Gravatar resminiz görünecek)
Web
KalınYatayAltı ÇiziliAlıntı
  •   Yorum  
  •   Önizle  
Yükleniyor