Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin Kennesaw State Üniversitesi ile birlikte yaptığı araştırma, aile şirketlerinin uzun vadeli başarısının girişimciliğe, inovasyona ve aile birliğine dayandığını gösterdi. Detaylar Haberimizde..
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin Kennesaw State Üniversitesi ile birlikte yaptığı araştırma, aile şirketlerinin uzun vadeli başarısının girişimciliğe, inovasyona ve aile birliğine dayandığını gösterdi.
Uluslararası denetim ve danışmanlık firması EY’nin yaptığı araştırma, dünyanın en başarılı aile şirketlerinin pratik iş, inovasyon, strateji, güçlü ticari yetenek ve aile desteğini başarıyla bir araya getirenler olduğunu ortaya koydu.
EY ve Kennesaw State Üniversitesi’nin Cox Family Enterprise Center işbirliği ile gerçekleştirilen araştırma, “Aile şirketleri sürekli başarıyı nasıl elde eder?” başlığını taşıyor.
21 küresel pazardaki en büyük 25 aile şirketinin katılımı ile yapılan araştırma, devamlılık, kadınların liderliği, yönetim, iletişim, çatışma çözümü, marka yaratma, kurumsal sosyal sorumluluk, hayırseverlik ve sürdürülebilirlik, siber güvenlik olmak üzere yedi maddeye odaklanıyor. Araştırma ayrıca aile şirketlerini başarılı ve uzun ömürlü kılan dikkate değer uygulamalar, özellikler ve başarı etkenlerinin altını çiziyor.
Aile Şirketleri Sağlıklı ve Güçlü
Araştırma, aile şirketlerinin ikinci nesil ve sonrasında bile girişimci ve inovasyon odaklı olmaya devam ettiklerini, rehavete kapılmadıklarını ortaya koyuyor. Aile şirketleri büyümelerini devam ettirmek için yeni yeteneklere, üretim artışına ve yeni sistemlere yönelik yatırımlarını sürdürüyorlar.
Aile şirketlerinin küresel ekonomi için büyük bir önem taşıdığını ortaya koyan araştırmaya göre, küresel ekonominin üçte ikisinden fazlasını aile şirketleri oluşturuyor, tüm istihdamın %50 ile 80 arasındaki oranını aile şirketleri sağlıyor.
Ekonomik gelişimin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinde aile şirketlerinin payının ve sorumluluğunun büyük olduğunu vurgulayan EY Türkiye Aile Şirketleri Lideri Metin Canoğulları şunları söyledi:
“Küresel ekonominin üçte ikisinden fazlasını oluşturan aile şirketleri, ülkemizde de kalkınma ve istihdamın sağlanmasında önemli bir rol üstleniyor. EY olarak Kennesaw State Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz araştırma, aile şirketlerinin girişimcilik ve inovasyon ruhunu benimsediklerini, ayrıca kurumsal sürekliliği sağlamak için gereken kararlılık ve hazırlığa da sahip olduklarını ortaya koyuyor. Aile şirketleri, değerlerini kuşaktan kuşağa aktarırken, üretim güçlerini yükseltmek ve yeni pazarlara ulaşmak için yatırım yapmak konusunda oldukça istekliler. Aile şirketleri arasında, yönetim kurullarında daha fazla kadın üye bulundurmaya sıcak bakan ve yenilikçi, modern yönetim anlayışını benimsemiş olanların oranı da bir hayli olumlu, önemli göstergeler.”
Aile Şirketleri Yeni Pazarlara Açılmak İstiyor
Bu şirketler için başarının anahtarı, aile bağlılığını ve değerlerini korurken, birinci sınıf yönetim anlayışı ve uygulamalarını benimsemekte. Araştırmanın öne çıkan bazı bulguları şöyle:
- Aile şirketlerinin %87’si, şirketin devamlılığından sorumlu olan kişiyi net olarak belirlemiş durumda.
- %70’i bir sonraki CEO olarak bir kadını düşünüyor. Yarısından fazlası ise yönetim kurullarında en az bir kadın üyeye sahip.
- Aile şirketlerinin %90’ı bir yönetim kuruluna sahip.
- %90’ı işle ilgili konuları görüşmek üzere düzenli olarak aile ya da hissedar toplantıları yapıyor.
- % 76’sı marka iletişimi çalışmalarında bir aile şirketi olduklarını belirtiyor.
- % 81’i hayır işleri yapıyor.
- % 83’ü siber güvenliğe harcama yaptıkları harcamanın artmasını bekliyor.
- %64’ü 2015’te yeni pazarlara açılmayı hedefliyor. Bu da büyüme için ne kadar istekli olduklarını ortaya koyuyor.
- %50’si kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik çalışmalarına değer veriyor. Ek olarak % 85’i Etik Kodlar çerçevesine, %4’ü bir aile vakfına sahip. Araştırmaya katılan şirketlerin %37’si 2015’te hayır işlerine yönelik aktivitelerini artıracaklarını belirtiyor.
- Siber risklerden duyulan endişe, etkisini giderek artırıyor. Katılanların büyük çoğunluğu (%90) siber risklerden etkilenmeyeceği konusunda kendisine oldukça güveniyor. Katılımcıların %83’ü siber güvenliğe yönelik harcamalarının artmasını bekliyor. Şirket sahiplerinin %25’i ise siber risklerin işlerini nasıl etkilediği konusunda bilgi sahibi değil.
Haberimizi aile şirketlerinde faaliyet gösteren girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.