Anne olduktan sonra çalışmamayı seçen, oğlu bebeklikten çıkınca da ''Ömrümün geri kalanında sadece anne mi olacağım?'' diye kendisine soran ve cevabının ''Hayır, bir şeyler yapmalıyım'' olmasıyla girişimcilik öyküsü başlayan İzmirli kadın girişimci Hülya Cinsçicekçi, şimdi e-ticaret yoluyla Türkiye'nin dört yanına bebek, çocuk ve hamile ürünleri satışı yapıyor.
Çinsçiçekçi, bir buçuk yıl önce oğlu 1 yaşına geldiğinde başlayan girişimcilik öyküsünü AA muhabirine anlatırken, eski mesleği gazeteciliğe dönmek ya da bir firmada tam zamanlı çalışmak istemediğine karar verdiğini ve kendi işini kurma yolunda adım attığını ifade etti. İşte detaylar..
Anne olduktan sonra çalışmamayı seçen, oğlu bebeklikten çıkınca da ''Ömrümün geri kalanında sadece anne mi olacağım?'' diye kendisine soran ve cevabının "Hayır, bir şeyler yapmalıyım" olmasıyla girişimcilik öyküsü başlayan İzmirli kadın girişimci Hülya Cinsçicekçi, şimdi e-ticaret yoluyla Türkiye'nin dört yanına bebek, çocuk ve hamile ürünleri satışı yapıyor.
Çinsçiçekçi, bir buçuk yıl önce oğlu 1 yaşına geldiğinde başlayan girişimcilik öyküsünü AA muhabirine anlatırken, eski mesleği gazeteciliğe dönmek ya da bir firmada tam zamanlı çalışmak istemediğine karar verdiğini ve kendi işini kurma yolunda adım attığını ifade etti.
O dönemde tekstilci bir arkadaşına ''Bana ihraç fazlası kaliteli anne-bebek-çocuk ürünü tedarik edebilir misin, blog üzerinden satabilir miyim sence?'' dediğinde, ''durduğun kabahat'' yanıtını alması üzerine, oğlunun 1. yaş gününden hemen sonra işe koyulduğunu aktaran Cinsçiçekçi, Avrupa'ya ihracat yapan, dolayısıyla ürün standartları yüksek olan bir atölyeyle anlaştığını, Avrupa'ya üretilen malın aynısını kendisi için de ufak adetlerde yapmayı kabul ettiklerini, ilk 6 ay boyunca bu küçük ürün gamını bloğundan sattığını dile getirdi.
Cinsçiçekçi, 6 ay gibi kısa bir süre içinde talepte büyük artış olunca işi büyütmek gerektiğini düşündüğünü belirterek, bir e-ticaret paketi ve "www.sanalbebekmagazasi.com" adresli domain ismi satın aldığını, bir kargo firmasıyla kapıda ödeme sistemi için anlaştığını söyledi.
Birkaç hafta önce kredi kartıyla ödeme sistemine de geçen Cinsçiçekçi, artık bir vergi mükellefi olduğunu, fatura koçanı, kaşe, gelen fatura, giden fatura gibi bir terminolojiye aşina olduğunu kaydetti.
Cinsçiçekçi, başka firmalardan da işbirliği teklifleri gelmeye başladıkça ürün gamının arttığını, özel ürünler diktirmeye başladığını, böylece yaptığı işin artık hobi olmaktan çok ''iş'' haline dönüştüğünü söyledi.
İşindeki en büyük sıçramayı batı ülkelerinde giderek yaygınlaşan, ama aslında Anadolu ve Asya kadınının öteden beri bebeğini taşımak için kullandığı slingleri satmaya başlayarak yakaladığını anlatan Cinsçiçekçi, ''Kendim de kullanıp çok memnun kaldığım, herkese de tavsiye ettiğim sling denen bebek taşıma çantaları, yani kangurunun tekstil versiyonunu, yani annelere kullanmaları için tavsiye ettiğim ürünü, kendim satmaya başladım'' dedi.
Cinsçiçekçi, şimdi Türkiye'nin her şehrine ayda en az 70 adet sling satışı yaptığını bildirdi.
Özellikle yeni anneler için bebekten ayrılmadan, internetten sipariş vermek, istediği ürününün kapısına gelmesinin büyük kolaylık sağladığını belirterek, ''Türkiye'de internetten alışveriş yapan önemli bir anne kitlesi var. Bilgili, ne alacağını bilen bir kesim bu.'' dedi.
En Hücra Köylere Bile Satış Yapıyorum
Cinsçiçekçi, hangi şehirlere satış yaptığının sorulması üzerine, ''Çok ücra denebilecek köylerde bile müşterilerim var. Demek ki araştırmış anne. En çok İstanbul, İzmir, Antalya'dan müşterilerim var. Rus anneler başta olmak üzere Türkiye'de yaşayan yabancılara da ciddi sayıda satış yapıyorum'' karşılığını verdi.
Tam zamanlı bir işte çalışmakla bilgisayar başında e-ticaret yapmanın farkının sorulması üzerine Cinsçiçekçi, şöyle yanıt verdi:
''Bu işi evden çıkmadan yapabilme şansı var. Olayın en önemli farkı reel bir dükkanın olmaması. Onun dışında ürün tedarik süreci, müşteri ilişkileri aynen devam ediyor. Bir başka fark da müşteri mağazaya gittiğinde ürünü deneyebiliyor, buradaki fark ben uzun uzun anlatmak, yönlendirmek durumunda kalıyorum. Bu yüzden de ürün müşteriye ulaştığında ve memnun olmadığında mağazalara göre daha iyi niyetli olmak durumundayım. Çünkü bir annenin boşu boşuna para verip, o ürünü kullanmamasını hiç istemiyorum. Bu yüzden de memnuniyetsizlik olduğunda hemen iade alıyorum.''
Hülya Cinsçiçekçi, işindeki hedefinin ne olduğu sorusunu, ''Slinglerin marka patentini oluşturmak istiyorum. Kişiye özel tasarımlar, ürünler yapabilirim. Tek başıma olduğum için çok büyük hayaller kurmuyorum. Ama bundan sonra gazetecilik yapmayı, herhangi bir kurumda çalışmayı da düşünmüyorum. Bu şekilde devam etmek istiyorum'' şeklinde cevapladı.
Kadın girişimcilere önerilerinin sorulması üzerine Cinsçiçekçi, ''Bir şekilde herkes bir şeyler bulup satabilir. El emeği olmasa bile, bir ürün ucuz olarak tedarik edildiğinde o ürünün mutlaka bir alıcısı da olacaktır. İnsanlar artık alışveriş yaparken önce internette Google'lıyorlar, fiyatları karşılaştırıyor, ondan sonra karar veriyorlar. Büyük kentlerde insanların işten çıkıp, mağazaya gidip alışveriş yapma şansları çok yok artık. Küçük şehirlerde de bu tür imkanlara bir miktar uzaklar. Böyle olunca da internette araştırmak artık herkesin yaptığı bir şey'' diye konuştu.
Zaman kaynaklı bu haberimizi girişimci ruhlu kadınlarımız ve kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.
İdris Cin / Girişim Haber